1
Bu veciz bahsin sebep-i vürudu sensin
Malumun ilamı dilimden dökülen sözler
Ezber ettiğim şiirlerin rengini almışsa zaman
Dökülüyorsa dalından kurumuş yapraklar
Anla ki vakit sonbahar
Hüznün mevsimi güz şarkıları karalar
İsyan döküyor gökyüzünden bulutlar
Rivayet odur ki zifiri düşleri yağıyor yağmurlar
Haydi, ağla içime gömülü çocuk
Virane yalnızlıkları okurken iklim
Sevdaydı bir parça yalanda olsa sevim
Sararan sayfalara safran sarısı ağıt çizdim
Zapt edemediğim hayalin karıştı kuşdili avazıma
Lehçelerini unuttu sol kafeste öten bülbül
Çok değil daha dündü gözlerinde okumuştum adımı
Direnemedi alfabeler efkâr kokulu lisanın yankısına
Acıtan harflerden yoruldu güncem
Sav şu bahtımda demlenen hüzzam yarayı
Şifası bir yeminin intihar kesiğinde
Kanadığıma bakma acıdan doğar bu suskular
Şimdi ellerimde dağlansın kalemin kelamı
Karaladığım bu şiirin orta yerinden dağılsın hasret
Yağmurlar diyorum yağmurlar vurur yüzüme
Damla, damla matem iner gülmeyen bahtımın üstüne
Kısmetse saatler değişir geçmişi çizerek geleceğe
Şaşkın bir takvimde sürüklenen vefa gibiyim
Vefasızlığı soluyorum canım acıyor
Lâl soluklu lehçeler bürüdü şimdiyi
Ay hilale karıştı dolunaysız kal gecenin bir vaktinde
Dilimin gerdanına sürülmüş acıtıyor bu kariye
Nüsha, nüsha tövbe beddua olur mu?
Her iklimi çığlık, çığlık yaşadığım mevsime
Nuray AYHAN…