Yangın akşamlarının ırmağıyım 

Eylül hüznünün toprağa düşen son yaprağı

Bir sonbahar yağmuruyum belki de zamansız yağan 

Dolu dizgin sana çoğalıyor acım

Büyüdükçe büyüyor yüreğimde ki yara

İçimde durma

Durma…
An gelir insan yaşamaktan yorulur

En sevdiğin günü gelir gönül yaran olur…

Vefasızların yüzünden 

Artık insanlığımdan utanır oldum 

Bilmezler çürümüş yüreklerini yüzlerinden okurum

Çoktan öldürmüşüm içimde ki beni

Kaçarım benlik kavgasından 

Nedense 

Suskun koyarlar adımı
İçimize atıp sustukca

Vazgeçtik 

İçi boş dışı heves dünyadan

Anlayanlara selam olsun…

Gün oluyor insanının yalnızlığı bile çürüyor 

İçimdeki yarayı küsüyorum tüm dünyaya

Adını düğümleyip son kez boğazıma 

Bu yüzden her nefesimde sana ölüyorum
Bir belaya bulaşmışım yaşamak dedikleri 

Her zerreme dokunan bir zehirden beter 

Kendime savruyum zamana eksik

İyi olmayın bana kendiniz olun yeter

Bir ben giderim

Ne kalır ardım sıra? 

Bir yudum nefes almışlığımız vardır

O da borcumuz olsun be dünya..

Toprak 

İnsanı başının üstünde taşır demişti ihtiyar bir adam 

Kaçtır bu diri diri gömülüşüm 

Dar kazılmış bir mezara

Bilirim son sözü bir avuç toprak söyleyecek
Geceyi doldurdum içimde ki boşluğa

Ve doğacak sabahları da

Bir sen etmedi inan

Sendeleyen umutlarımla dünyayı acıdım 

Ne çok acıdım kendime 

Sevenin simyasında 

Adım başı devriye gezer ölüm

Artık yokluğun takvimlerde değil 

Kalbimde uzuyor her nefeste

En sevdiğim şarkı çalarken sarmış 

Doksanlık bir kaset gibiyim 

Kopmadıysa henüz inceldiği yerden 

Bir kalemle düzeltirim diyorum belki de
Mührü vurulmuş bir kaderin yazgısı alnımda

Gözlerimin karasında 

Müebbete sürgün bir sevda yarası

Tekinsiz gecelerde puşt dolu sokaklarda

Er kişi niyetine 

Hep tek başımaydım korkusuzca
Diğer bir yarısıydık gecenin acıyla çoğalan

Ya da ne biliyim 

Kapanmaz bir yaraydık 
Birbirimize durmadan kanayan
Ellerin saçıma dokunur gibi 

Yaslanırdım yalnızlığının koynuna
Geç kalmıştım hiç gelmeyecek bir zamana
 
Ki sensiz bir an bile acının en yalın haliydi
Gitmek isteyipte gidemediğim yerdeydi kokun 

Hasretinle uyanırdım her yeni şafağa

Kaç kırık vardı incinmiş yüreğimde 

Sırf sana ait diye /inan hiç saymadım 

Saymadım…

Yangın akşamlarının ırmağıyım 

İçimde durma

Durma 

İçimde durma artık yalvarırım

( İçimde Durma başlıklı yazı ACZ tarafından 11/2/2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu