türküsü uzağa söylenen 
nişanlı bir sevdalının 
sonbahar bakışıdır şimdi akşam 

gece çökmüştür yine üstümüze
ayın ışığı 
kör bir bıçak gibi vurur yüreğimize

unutulmuş bir eşkale duyulan hasrettir ağlamak
sitemdir belki de vaat eden kurşuni zamana

sabrın taşa kesilmesidir 
bu hınç 
bu inanç
bulur tavını en amansız cefada

vadesi dolmuş yapraklar 
savruluyor  ömrümüzün dallarından



eceliyle son buluyor her hüsranlı  bitiş

genişledikçe beşiği zaman deryasında 
oysa
bütün zulmeti görmüştür göğsü 
bir gönül yarasıdır bu evet
evet gamzeleri incinmiş
incinmiş bütün halleriyle
başka bir baharı bekler çoşkunluğuna
yatağında akan ırmak 
ya da nidasıdır bu suskunca bir yüreğin

seherde esenlik yıldızı 
güne mührünü vuruyor işte ilk ezan

şimdi sözün kalbi 
ölümün kanayan ellerin de yeniden yazılıyor  

yine de sende bitiyor her cümle...




 
( Sözün Kalbi başlıklı yazı ACZ tarafından 19.10.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.