Çarşamba’nın bağrına yağmur sağanak yağar

Topraklar yeşillenir ıslandıkça kaymağı

Yıkanmış bir havadan eleğimsağma doğar

Arkada renkli bir yay, içinde Canik dağı

 

Dağlar delindi bir bir, vadiye set kuruldu

İnsanoğlu nelere hükmediyor doğrusu

Her bahar taşan suya betondan gem vuruldu

Uslandı Yeşilırmak, duruldu köpüklü su

 

Hele bir bak köprüden ırmağın doğuşuna

Şehre girerken nazdan kıvrım kıvrım kıvrılır

Güneş düşer caminin kurşun kaplı taşına

Rüzgârla minareden ezan sesi savrulur

 

Güdülen kan davası, işlenen cinayetler

Kirli bir yama gibi duruyor tarihinde

İnsan gibi yaşamak olunca tüm niyetler

İnsan cehaletini görüyor tarihinde

 

Bir zamanlar her gece kurbağa korosunun

Bitmek bilmez şarkısı karşılar tanyerini

Çarşamba, tarım kenti değil midir Samsun’un

Fındık dalları almış sebzelerin yerini

 

Bire bin, bire milyon veriyorken topraklar

Günü kurtarmak için neden satılır yarın

Para alıp satanda rehin kalmış sokaklar

Aç sefil seni bekler evde çocuğun, karın!

 

Çay mahalle, Hasbahçe, Sungurlu, Sarıcalı,

Orta da Yeşilırmak, belinde dört kemeri

Zengini çekip gitmiş, yüreği karıncalı

Biraz zor anlaşılır Çarşamba grameri

 

Çarşamba son toprağım, kazancım, bereketim

Çekip gidenler duysun yüreğin sedasını

Coşari der; Çarşamba, vatanım, memleketim,

Ayrıldıkça yaşadım çoğalan sevdasını.


İbrahim COŞAR

( Çarşamba başlıklı yazı İbrahim COŞAR tarafından 16.09.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu