bi şeyler yazmak istedim ama doğru düzgün kağıt kalem bile bulamadım.kareli bir kağıdın üstüne iki tarafı da açılmış sınavda vakit kaybı olmasın diye- ki asıl vakit kaybı kendimiziz- bir kalemle yazıyorum şu anda.yazımın da pek güzel olduğu söylenemez değil başkası kendim bile bir daha okuduğumda anlar mıyım bilemiyorum.okuyacağımı da zannetmiyorum.okuduğumda hiç anlamlı gelmeyecek ve zaten üşengeçlik edip okumayacağım.vakit kaybı sonuçta o kadar büyük ün yapmış yazarların kitaplarını,klasiklerini okuymak dururken niye benim yazdıklarım?? ben de bir vakit kaybıyım benim yaşamam br vakit kaybı.Doğduğum günden beri heralde kendimi hiç anlamlı bir zamanda mutlu bir şekilde görmedim.Mutlu olduğumu sandım ama asıl mutlu olanlar diğerleriydi.onların mutluluklarıyla ,gülüşleriyle ben de mutlu olduğumu sandım ama yalnızken kendimi o kadar bıkkın,sıkkın hissettim ki anladım bu mutluluğun onlara ait olduğunu.mutluluğun kişisel olduğunu.başkalarını mutlu etmekte insanı mutlu edebilir derler ama beni etmiyor.ben kendimle mutlu olmayı istiyorum.ben olduğum için sadece kendi kişiliğim için.bu belki de bencil olmamdan kaynaklanıyor ama nasıl bu bencillikte nasıl oluştu bilmiyorum.ben doğuştan böyleyim.İnsan bencil doğabilir mi?hani doğdumuzda melektik ölürsek cennete gidecektik.Belki de sanıldığı kadar masum değildir çocuklar hatta bebekler bile.Yoksa bilinçaltımda birinci sınıftayken bile yaşadığım kötü zamanlar olmazdı.İyilik meleklerini(!) güzellikle hatırlardım.Niye böyle olmuştum bu bana Allah'ın bir sınavı mıydı yoksa iyi biri olamayacağımı bildiği için ömür boyu verdiği bir ceza mı? Eğer sınavsa o zamanlar bunu anlayabilecek kapasitede değildim.gerçi hala da anlamlandırabilmiş değilim.Şu an saçmalıyorum belki insanlar dışarıda aç,susuz,sefil,evsizyurtsuz dolaşıyorlar.ölüm korkusu,işkence ,taciz her türlü kötülük insanın peşini bırakmazken şu anda güzel evimde odamda oturabiliyorken bunları düşünmek haksızlık değil mi?Belki öyle.Ama bunların suçlusu da ben değilim.Bir şeyler yapamaz mıyım? Belki ama bunun ne olduğunu bilmiyorum, neden yaşadığımı bilmiyorum.Ne kadar Kuran-ı Kerim'de anlamaya çalışsam da Allah'ın neden böyle bir dünya yarattığını bilmiyorum.İnsanların neden çoğunun ona uymadığını ve Allah'ın bunu biliyor olmasını anlayamıyorum.Bu kadar derin düşünmeye gerek var mı onu da bilmiyorum.Ben çoğu şeyi bilemiyorum.Allah Kuran'da nelerden uzak durmamızı söylüyor, nasıl bir toplumsal yaşam olması gerektiğini ve insanın fıtratına göre naasıl olması gerektiğini anlatıyor.Ama bem derin düşünüyorum ve anlayamadığım çoğu şey gibi İslami hukuku da anlayabilmiş değilim.Bizim ilmimiz çokm eksik Allah her şeyin en iyisini bilir o yüzden onun söylediklerini yapmak bizim için daha hayırlıdır ve bizi de cennete ulaştırır.Ama neden bu çaba neden yedi katlı göğün en altında olmamız?? Allah'ın insanı en şerefli mahlukat olarak yaratıp da bu lanet dünyanın içine atması.Temiz doğuyoruz günahsız ama bu dünya bizi kirletiyor.Kim bilebilir ki dün açlıktan gözleri kızarana kadar bebeğin  o çaresaiz görünen masum yüzlü bebeğin yıllar sonra aslını unutarak bir firavuna dönüşebileceğini.Neden insan bebeklik yıllarını hatırlamaz mesela.Hiçbirimiz nasıl annemizin karnından çıktığımızı ,emekleyip düştüğümüzü kafamızı kırdığımız anları hatırlamayız da hep o ayağa kalktıktan konuşabildikten sonraki sağlam günleri hatırlarız.Belki de ne kadar çaresiz doğduğumuzu bilsek bugün bu kadar zalim olmazdık.Zulüm bırakırdı peşimizi,savaş girmezdi sözlüklere , silahın hiç adını bilmezdik.Ama işte dünya böyle yaratıldı ve düzen böyleyse biz de buna göre yaşamalıyız.Karşı gelmek neye yarar.Her gün çıkıp orda burda konuşuyorlarbir şeyler için vaat veriyorlar insanlar kanıyor,susuyor,yapıyor.Ama hiçbiri gerçek olmuyor.neden hafızamız bu kadar zayıf neden beynimizi kullanmamak için bu gayret neden aptallar yaratma çabamız??Bizi böyle olmaya zorlayan bir güç vardır belki de  .Düzeni kendi istedikleri gibi yapmaya çalışanlar.Engelliyorlar çoğu şeyi.İnternet çağı diyorlar mesela geliştik her an her yerden haberimiz olabilir.Oluyor oluyor da elimizden ne geliyor.Amaç kitleleri toplamak ,kamuoyu oluşturarak birlik ve beraberlik içinde ortak kararların, çözümlerin peşinde koşmakken bugün gençlerin -ki yaşlılar da büyük çoğunlukta- birbirlerine laf dalaşında bulunma yeri.Kötü bir olay olduğunda hemen profil resmi değişir, durum güncellemesi ,bir kaç afilli söz ,felaketin fotoğraflarının yayınlanması sayesinde(!) bir şeyler yaptıklarını tepkilerini herkese gösterdiklerini ve bununj bir işe yarayacağını zannederler.Ama yaptıklarının sanal bir tiyatro olmaktan başka bir işe yaramadığını bilmezler.Bir kaç gün sonra-bazıları bunu uzatır- bir kaç hafta sonra en fazla profil resimleri düzelir tatil fotoğrafları atılır.Kankalarla -bu kelimeyi hiç SEVMEM- selfieler atılır.Manzara güzel tamam her şey düzeldi ,hımm bakın herkese dersini verdik şimdi görün onların başına neler gelecek havasına bürünürler.Sonra bir kaç ay geçer yeni bir olay patlak verir.Yine herkesin yaptığı ilk şey sosyal(!) medyaya dalmak değişiklik yapmaktır.İktidar her ne kadar bu organları engellemeye çalışsa da kapatma kararları verse de pek işe yaramaz.Yaramaması da işlerine gelir zaten onlar orda oyalanır biz de işimize bakalım derler.Bir kafedeki oyun bahçesi gibidir  sosyal medya.Anlayana:)


( Hiç Görenle Görmeyen Bir Olur Mu başlıklı yazı bynhiçkimse tarafından 25.08.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.