.

Silkindikçe kalkar zamanın tozu

Dünyanın örtüsünü soyunur ruhlar

Bulanık sular akar hayallerin çeşmesinden

Göğün akordunu yapar kuşlar

Devrilir karanlık

Gökyüzüne  merdiven olur kalem

Yazdıkça böler yeryüzünün uykusunu

Narin nefesler  süzülür uykunun damarlarından

Ve taşlanır ümitsizliğin kuyusu

 


 

Çöker sabah gecenin gırtlağına

Yorgun ayakları avutur menziller

Gözler sürme gibi çekilir dünyanın üstüne

Sessizce açar güller

Kavvam isyanlar birikir sıkılmış dişlerde

Aydınlığın muskası asılır karanlığın boynuna

Ayaklara dolanır teraziye vurulmamış adımlar

Gam defterine siner şuh bir  kahkaha

Caddeleri titretir gevşek adamlar

 

 

  

Öteler insan kendini durmadan

İfşasız kalır ateşe yürüyen suyun sırırı

Boşluğun kanatlarına takılır sessiz avazlar

Kısa cümleler sarar uzun sessizlikleri

Ve ilkbahara doğrulur silahlar

 

 

 

Bilenir kör karanlıkların bıçağı

İğne deliğinden sızar dipsiz karanlıklar

Doruğuna kar düşer dağların

Dillere siner göçebe dualar

Zamanın kılıcı dövülür bin bir ateşle

Kuşların secdesi kadar tedirgindir rüzgârlar

Sessizlikte devleşir cinnetin bestesi

Ve sırları gizler g / özlerdeki zindanlar . . .

.

.

.

.

.


( Sabır Senfonisi başlıklı yazı AYDIN UZKAN tarafından 10.08.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.