1
HAYATLA ALIŞVERİŞ
Nur topu gibi gelir dünyaya. Çünkü; onun
kirlenmemiş gönlü yaratanın nuruyla doludur. Ağlamak istediği zaman ağlar,
gülmek istediği zaman güler. O nur ona bütün kötülüklerden korur. Sadece kendini
insan sananların yapacağı kötülük hariç.
Biz çocuklarımı yoksa o nuru mu seviyoruz?
soru işaretidir. Her isteğini yaparız. Çocuğa mı yoksa o nura mı hizmet
ediyoruz? bilinmez. Her şeyimiz ondan ibaret olur. Aslında gerçekte de hayat
boyu hizmet o nura olmalıdır. Tabi buluğ çağına kadar bu böyle gider.
O nurlu gönül içine dünyaya ait bir şeyler
aldıkça nur yavaş yavaş eksilmeye başlar. Yirmili yaşlarda artık nura ait bir
eser kalmamıştır. İnsanoğlu hayatla mücadeleye başlar.
Hayat şefkatlidir, merhametlidir insanoğluna.
Onu olduğu gibi yaşamaya çalışırsan hayatın insana zararı olmaz. Bütün
güzellikleri, nimetleri bahşeder. Cömerttir, kıymet bilir. Hem analık hem
babalık hem de kılavuzdur. Taki ona meydan okununcaya kadar. Onun mükemmel bir
tüccar olduğunu anlayamayız her seferde.
Bir tabir vardır bizde “ Ulan hayat ya sen
beni yeneceksin ya da ben seni “ . Bu sözü söyledikten sonra hayatla alışveriş
başlar. Size her istediğinizi verir ama karşılığında sizden bir şeyler alır.
Güzel bir eş verir aşkı alır.
Bir çocuk verir, eşe ilgiyi alır.
Bir araba verir, mütevazi kişiliği alır.
Bir dükkan verir, kanaatı alır.
Bir
ev verir, hoşgörüyü alır.
Bir iş yeri verir, merhameti alır.
Bir
villa verir, ahlakı alır.
Bol para verir, empatiyi alır.
Artık insanların hepsinin varlık içinde
yaşadığını sanmaya başlarsınız. “Ulan hayat seni dize getirdim” dersiniz. Çünkü
çok yükseklerdesinizdir. Terazinin bir kefesinde siz bir kefesinde hayat
vardır. Hayat sizden o kadar çok ve kıymetli şeyler almıştır ki, sizin
oturduğunuz kefe havaya kalkmıştır. Bu sayede kendinizin yükseldiğinizi
zannedersiniz.
Elinize kumandayı alıp belgesel
seyredersiniz. “Aaa bu da ne? Bufala sürüsü bir topal yavruyu aslanlara
kaptırmamak için çember oluşturmuşlar. Canlarını öne koyup birbirlerini
savunuyorlar”.
-Hanım görüyor musun? hayvanlar insanlardan
akıllı.
Eee değer satıcısı onlar senin gibi gırtlağı
yüzünden değerlerini satışa çıkarmadılar. Fıtratlarını yaşadılar. Hala yaşamaya
devam ediyorlar. Bundan sonraki ömrün onları gıpta etmekle geçecek.
Sen hayatla alışveriş yaparken aslan, oyunuyla
sırtlanlar senden kırkbeşbin yavruyu
çaldı. Senin oturduğun kefeye bufaloyu koysak senden çok çok ağır basar hayata
karşı.
Eeey! İnsanoğlu bundan sonraki ömrün,
verdiğin değerlere karşılık hayattan aldıklarını yemekle ve bol bol belgesel
seyretmekle geçecek.
İYİ SEYİRLER