Misafirler, her bize geldiğinde odama geçerim.

Biliyorum ki, onların her gelişinde ben, bir kat daha sıkılıyor ve tiksiniyorum. 

Aralarında sonu bitmeyen bir konuşma fırtınası oluyor. Fırtına akşama doğru anca sessizliğini sağlıyordu. Bazen de onların komşularının başlarına bir bela gelmiş, bunu dile getirmekten hiç bir zaman çekinmezler. En kötü haberler olsa bile sonuçta bir dedikodu malzemesidir. Ve her dedikodu malzemesi, seni komşuluk derecesinde bir kat yükseltir, iyi bir komşu adını alırsın.

Ben, Elif Altınbudak. Misafirlerden çok fazla nefret eden bir ev kızıyım. Okulla aramdaki bağımı iki yıl önce kopardım. Bunun en büyük nedeni ise, ailemin geçim sıkıntısının olmasıdır. Ailem her şeye rağmen okutmak istese de, ben aileme zahmet olmak istememiştim. Babam Turhan, aşçılıktan iki sene önce emekli oldu. Annem Sevil ise, hastanede bir personel çalışanı olarak çalışıyor. Temizleme veya hasta bakımı işini yapıyor. Anneme yanında çalışmayı önerdim ama beni düşündüğü için kabul etmedi. Muhtemelen misafirlere iğneleyici laflar almak istemiyordu. Liseye gitmediğimi de misafirlerden hiç kimse bilmiyordu. Bilirlerse, ailemizde kıyamet kopabilirdi! Ve ben, yalan söyleme konusunda çok kötüyüm. Ağzımdan doğru olmayan şeyler çıktığında yanaklarım kızarıyor, beyaz tenimin üzerinde çok belli oluyor. Bu yüzden yalan söylemem. Yaparsam da başımı yana çeviririm ki hiç kimse yanaklarımı görmesin diye.

Kapıya iyice yanaştım, konuşmalara misafir olmak için. Yine bir konuda konuşuyorlar. Bu sefer konu farklıydı, bir kaçırılma olayı! Can kulağımla kapıyı dinlediğimde onlardan birinden aldığım haber, hiç de iyi değildi.

"Kız Sevil! Hilal kaçmış ya evden!" Hangi Hilal? Hilal Kurak? Hilal Yurttaş? Hilal Türkan Korkmaz? Kahretsin! Bilmiyorum. Kim bu Hilal?

"Vah vah! Ne diyorsun sen Halide? Nasıl kaçmış?"

"Bilmiyorum kız valla. Odasında bir not bulmuşlar. Anne ben sevdiğime kaçacağım, diye yazmış kız. Dolabının içini tamamen boşaltmış. Pencereleri de açık kalmış. Oradan kaçmış. Kamer'i görmen lazım. Nasıl da içi kanıyor öyle? Çok ağlıyor. Yardım ediyoruz işte garibanıma."

"Vah vah! Çok kötü olmuş, komşu. Şimdi Kamer'e bakmak gerek."

Kamer Teyzenin kızı, Hilal Demirci. Benim 14 seneden beridir arkadaşım, can yoldaşım, kader ortağım... Kaybolmuş mu? Olamaz! O gitmiş olamaz! Hilal Demirci, evden hiç çıkmazdı, kendisine bırak sevgili yapmayı, erkeklerden biriyle bile konuşmadan oradan uzaklaşırdı. O kadar saf, narin ve güler yüzlü kız. Kaçmış mı? Kaçamaz, hayır! Buna inanmakta güçlük çekiyorum. Bunu gerçekten yapmış olamaz.

"Şimdi evde değiller. Polise gittiler bugün. Ailenin ifadeleri alınacakmış. Bu söylenenler doğrultusunda harekete geçeceklermiş. Öyle diyorlar."

Bunu gerçekten yapmış olamaz. Öğrenmeliyim, hemen! Ben de polise gideceğim. Gerekirse Hilali kendim bulmalıyım. 

Kapının koluna uzandım. Açtığım gibi kapıyı, anında oturma odasına doğru koşuyorum. Koridor boyunca koşturmam dikkat çekiyor. Halide Teyzenin, annemin ve diğer komşuların şaşkın bakışları eşliğinde, ben koşarak geliyorum. 

"Deli kız! Koşturup durmasana ortalıkta," diyor, Medine Teyze. Durmuyorum.

"Halide Teyze! Durun!" Halide Teyzenin karşısına geçip dizlerimin üstüne çöktüm. "Beni polise götürebilir misin?" Halide Teyze bana şaşkınlıkla bakıyor.

"Manyak manyak konuşma bakayım. Ayrıca sen okulda değil miydin?" 

Başımı sağ yana çeviriyorum."Bugün ders yoktu, gitmedim okula." Ona çevirdim. "Lütfen Halide Teyze. Polislerin nerede olduğunu söyle?" Halide Teyze yerine annem cevap veriyor.

"Olmaz, kızım. 16 yaşında bir başına ne edeceksin orada?"

"Halide Teyzeyle gidersem bir şey olmaz bana anne. Ya da sen gel, anne. Birlikte gidelim." Yüzümü ona çevirdim. "Lütfen... Arkadaşıma yardım etmek istiyorum. Bulunulması için ne gerekiyorsa onu yapmalıyım."

"Halide, kızım inadından dönmez. İkiniz bir gidin, bakın. İşine yaramazsa eve dönecek nasılsa..."
( Kayıp Dostum - 1 başlıklı yazı LunaSecret tarafından 4.08.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.