Acısını  anlatsam  kalın  bir  roman olur

Dilimdeki  çığlıklar, acı  bir figan olur

Bir tarafta değilsen, düşüncen urgan olur

Anısı  bende  HAZAN,  bir Eylül akşamında.

 

 

Bak neler hatırlattı,  o güzelim ay bende

Hesapsızca ölenler,  vardı farklı nedende

Hüzün dram ve çile, yansırdı buğday tende

Mazluma mezar KAZAN, bir Eylül akşamında.

 

 

Yeşil doğa solarak, sarı   renge  bakıyor

Bülbülün ahı başka, bu mevsim çok şakıyor

Dönüp de baktığımda,   gözlerimi  yakıyor

Pencereme vuran TAN, bir Eylül akşamında.

 

 

Komşunun oğlu Ali,  kör  kurşunla vuruldu

Köpürdü  Karadeniz,    dalgalandı duruldu

O kadar masum öldü,   sanki hesap soruldu

Bunlardır beni YAKAN,  bir Eylül akşamında.

 

 

Kimseye  diyemezdik,  derdimiz  dağ  olurdu

Dertler var yumak yumak, çözüm zaman alırdı

Ekmek  alacak  olan,  kuyruklarda   kalırdı

Bizlerdik yoktan ÇIKAN, bir Eylül akşamında.

 

 

Dedim ya Eylül bana,   hep  kederi  anlatır

Arada  derin   vurur,    kulağımı  çınlatır

Şu aklımdan  çıkmazda,  beni  böyle inletir

Mutlu  olur mu bu CAN,  bir Eylül akşamında.

 

 

 

Âdem Efiloğlu

( Bir Eylül Akşamında. başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 20.07.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.