yanan gönüllerdeki bir pençe izidir aşk

 

 

aşk ki,

dudaklarımda sonu olmayan ihtiraslı bir dans

ve kavrulan çöl bedenimin her kuytusunda açan kan kırmızısı bir güldür

 

aşk’sın sen

bazen ılık bir nehir olup içime akan

bazen de haziran ayazı olup tenimi yakan

 

aşk’sın

suyunda ateş beslediğim bu hayatta

kızıl bir günah ve damla damla içime akan

içmeye doyamadığım bir şarapsın kadehimde

 

ve ben

bu gecede

her gece gibi

içtikçe sarıldım

sarıldıkça içtim titrek sıcak nefesini ve haykırışlarını

düş bahçemin kuytu köşelerinde

 

ellerinde bir avuç güneşle gel

seni üşüyorum tenimin sancısında

 

oluk oluk kanarken sen bende

ben gittiğin uzak diyarlardayım

ve gittiğim hiçbir sürgün alışamadı yokluğuna

 

gel artık

bütün renkleri geride bırakarak

kırmızının her tonuyla gel

 

çöz gecenin düğmelerini

sapla hançerini göğün siyah tenine

 

haydi durma haykır

haykır ki çıldırsın gökyüzü

kanasın bulutlar ve kızıl sağanaklarda ıslansın kuruyan tenlerimiz

ve gün bize doğmadan

biz güne doğalım en kızılından...

 

 

derinmavi(gözderin)/aralıkikibinondört

 



( Kırmızı başlıklı yazı derinmavi tarafından 18.06.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.