Suskun geceler ötelerken arsız çığlığını

Çığırtkan kuşların

Demli bir yalnızlığın sakil varlığı kadar

Uyumsuz olsa da, umut

Biriken öbek öbek…

 

Ellerim cebimde

Minik bir buse kondurdum yüzüne

Kaderin o bağışlayıcı esirgeyiciliği

Kadar aklı almaz

Belki de çok ötesinde beklentilerin

Dokunurken uzaklardan

Ve okşarken başımı usul usul.

 

Kâfir, yoz hatta utangaç kırlangıçlar

Konmuşlar gönül bahçeme

Didiklerler mütemadiyen

Payıma düşen ne ise,

Öylece seyrettim perdenin arkasından

Görmez gözlerle karıştırırken toprağı

Çıkarmak adına belki de saklı ne çok gömüt.

 

Devrik ömürlerin kıyısında yüzmek kadar sıra dışı

Konuşlandığım o çukur

Ölü sevgiler tıkış tıkış göğsümde,

Batık gemiler boş güvertelerinde

Dans eden hayaletlerin acımasız çığlığı.

 

Kanadı kırık ne çok düş

Sayısız kere düşmüşüm yollara da

Sayısını unuttuğum ne çok imge

Ellerimle savurduğum

Terk edip korkutulduğum

Dünden yadigâr

Sevdiklerimden miras;

Nasıl nasıl beyhude sakladığım

Bir köşesinde kalmış sayısız kırıntı

Varlığımdan dahi hicap duyduğum

Anlamlandıramadığım dev bir öfke.

 

 

 

( Kanadı Kırık... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 3.06.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu