Sevgilim bu sana kaçıncı mektup,
Saymadım üst üste sıralı dersin.
Yeminli sözleri ne tez unutup,
Değişti oyunun kuralı dersin.

Kahrımdan ölürüm yalansa sözler,
Düşerse yüreğim cemreyi közler.
Ufkunda solarken buğulu gözler,
Görünmez dağların maralı dersin.

Güneşi elinde sıkan çıkmadı,
Dağları fiskeyle yıkan çıkmadı,
Aşkın ateşinden çıkan çıkmadı,
Sardığım belanın kralı dersin!

Ardına takıldım can evim harap,
Ne iksir yutkundum ne yıllık şarap.
Yalnız çöle düşer sandığım serap
Terk-i diyar etti, buralı dersin.

Alır geri vermez garipler yurdu,
Üstüne sökündü kuş ile kurdu.
Mecnun gibi çölde dolanıp durdu;
Benden yana bahtı karalı dersin.

Zamansız tutulup tipi borana,
Bilmece kesildim akıl yorana.
Kapını çalıp da beni sorana:
Vurdum, iflah olmaz; yaralı dersin!

( Sitem Mektubu başlıklı yazı İrfan Yılmaz tarafından 14.05.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.