İnce bir nüans vardı resmin öte yüzünde
İnce sızıdan arta kalan 
nü' sü yalan

bin vuslatın hasretine bırakılan soytarı bakışlardan
kimsesiz düşlerin fincanıma bıraktığı telveden
fal bakıyorum geçmişime geleceğime
Bir koşuşturma başlar benden bana kadar 
yüreğin demir attığı rıhtımdan
kifayetsiz sözler bırakır kıyılar
yasak aşklardan
efsane isimlerin bakışlarından
hepsini aşkın potasında eritiyorum 
sezgisel bir demir üretiyorum...

bakırcılar çarşısı ,kalaycılardan tek tük kalan
yürek işleyen ellerden geçip
ince ince nakışlanıp ,desenlenip
vurulup yürekten yüreğe
okşanıp elden ele
bir görünen köy oluşturuyorum kendimce
kılavuz istemeyen...

dört duvar çıkıyorum boyluca
kuruyorum 
kuruyorum zihnin derinliklerinden gelenleri
her köşe mezarlık şimdi
bir bir gömüyorum ölenleri
ellerimde ölümün kokusu kalıyor
yüreğimde tortusu...

sağım solum mezarlık şimdi
göz kırpıyor ölüler kefensiz
mezartaşları isimsiz
ve toprak öksüz çocuklar gibi
göğsü unutmuş,kimsesiz...

tarihin evrelerinden hezimete uğramış
yalan yanlış bilgiler
kurgumun tek oyuncusu 
düş kırıklıkları ,hayal perdesi 
bir sahnenin izleyeni
dersini etmiş ezber giderken
bütünü kurmaca
azı bilmece
histe sezgisel
ah kulağımda aynı melodi
ruhum geziniyor notalarda
ezgisel....
Sündüs Arslan AKÇA
( Sezgisel başlıklı yazı FIRATIN KIZI tarafından 7.05.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.