Kız isteme adeti Salı Çarşamba ve Cuma günü hariç her hangi bir gün giderler

Gidince ceplerine ayna ve mum koyarlar ayna aydınlık için mum ise

Kız tarafının yumuşaması içindir oğlan gitmez ailenin saygın birkaç kişisi gider

ALLAHIN emriyle kızı isterler kız tarafı nazlı olur bu gidip gelme 3 4 gün

Tekrarlanır hangi gün evet dedikleri bilinmediği için çikolata falan götürmezler

Ne zaman evet denirse oğlan tarafından birisi çikolata ve şeker almaya gönderilir

Kız tarafı şerbet sunar ardından da oğlan tarafının aldığı şekerler dağıtılır

İki aile tarafından nişan günü kararlaştırılır kız tarafı kesimini oğlan tarafının

Maddi durumuna göre altın ve ev eşyası istenir kız tarafının istekleri

Bir liste ile belirtilir

 

NİŞAN

 

Nişanda önce oğlan tarafı kız tarafına kaç kişiyle geleceğini belirtir kız tarafı ise

Ağırlayacakları misafir sayısına göre mutfak ve yemek masrafı çıkartılır

Çayından çerezine kadar bütün masrafları oğlan tarafına aittir

Oğlan tarafı nişana birkaç gün kala eşyayı götürür kıza nişan kıyafeti almak için

Birkaç yakınıyla çarşıya götürülür tepeden ayağa kızın giysisi titizlikle tamamlanır

Kızın yanında giden yakınlarına da hediyeler alınır gelinin amca hala teyze dayı

Dede nine abla abi küçük kardeşler büyük küçük aile fertlerine hediyeler alınır

Nişan günü oğlan hariç bütün davetliler toplanır yemek yenildikten sonra

Kız el öpmeye getirilir oğlan tarafı boy görümü için takılar takılır

Bu takıların hepsi kıza aittir oyunlar oynarlar eğlenirler eve dönünce

Oğlan babası bir keyifle oh ah çeker biraz rahatladım der

 

KINA GECESİ VE DÜĞÜN

 

Bu törenlerden sonra düğün başlar oğlan tarafı toykemleşmeye yani düğün

Gününü belirlemeye giderler düğüne on gün kala iki tarafta düğün eğlencesi

Başlar oğlan tarafı da kız tarafı da eş dost davet edilir kına gecesine kadar

Her akşam eğlence düzenlenir gençler çok güzel eğlenceler düzenlerler

Oğlanı oğlan tarafı kızı da kız tarafı bütün akrabalar  eve davet eder

Yanlarına da birer arkadaş tutarlar adına sağdıç derler

 

Düğün gününe kadar gezer tozarlar düğüne birkaç gün kala

Nişanda olduğu gibi yine masraflar davetlilere göre hesap çıkartılır

Oğlan tarafı düğüne birkaç gün kala bir tosun pirincinden yağına çayına

Şekerine kadar arabaya yükleyip kız evine getirilir düğünden bir gün önce

Damat hariç oğlan tarafı kalabalık bir topluluk atıyla beraber kız evine gelirler

Adettendir kıza yenge tutarlar misafirler evin kapısına yaklaşınca yenge

Kapıyı kapatır oğlan tarafı bahşiş verince misafirler içeri buyur edilir

 

Yemekler yenilir çerezle çaylar içilir kına eğlencesi başlar gelin kızımız

Sağdıç evindedir davul zurna eşliğinde büyük bir kalabalık topluluğu ile

Köy içinde kimin kızı gelini düğüne gelecekse  kapı kapı dolaşıp toplar

Sağdıcın evine giderler çıtalarla tutturulmuş ismine şah dediğimiz

Şeyin üzeri kuru yemişler çeşitli şekerlemeler elmadan kuru incire

Kadar ipe dizilerek şahı bezeyip süslerler uzunca sopanın başında

Meşale yakarlar   meşale  önde kız gelin topluluğu

 Arkada  davul zurna eşliğinde oyunlar oynayarak kız evine gelirler

 Kızın  yengesi ağırca bir bahşiş verir şahı alır çıta üzerinde ki şah

Meyvesini söker kızın sandığına koyar bu meyve gelinle damada aittir

Herkes gönlünce eğlendikten sonra kına yakılma zamanı gelir

Gelinin sağ avucunun içine altın konur kızın küçük kardeşi tarafından

Üç kez çaldırılır bunun manası ise abla biraz evimize daha kal acele

Gitme demektir dördüncüde  kına gerçekleşir gelin ağlamaya başlar

Artık ayrılık vakti gelmiştir kına konur eğlence biter oğlan tarafından

Gelen misafirleri o gece bırakmazlar kız tarafının akrabaları birer ikişer

Aralarında paylaştırırlar götürdükleri misafire atlı adı verilir atlı ağırlamak

Normal misafirden çok çok farklıdır atlı çok has hastır padişahlar gibi

Karşılanır o ev halkı önünde köle gibi eğilir her konuda büyük bir

Titizlik isterler atlı akraban yakın komşunda olsa bu fark etmez atlı

 

Ağırlamak çok zordur titizlikle en güzel yemekler pişirilir yenilir içilir

En güzel yataklar açılır çarşaflar serilir yatma vakti gelince bir daha

Yastılık adını verdiğimiz hafif bir kahvaltı hazırlanır halk ağzında

Bunun kabaca bir ismi var ye yat geber bunu atlıda bilir ev halkı

Yastılık ismini kullanır atlı konak hem yer bıyık altından da güler

Bu kahvaltının ne anlama geldiği için ertesi günü düğün evine

Toplanırlar düğün çığırtkanları var onlar atlı denilen misafirlerin halini

Keyfini sorarlar yerin rahatımıydı memnun kaldın mı içlerinden biri

Müzüplik  edip ben memnun kalmadım derse vay o ev sahibinin haline

Toplanıp ceza keserler cezasını ödemek zorundadır misal sıgara çerez

Alır yarenlikler şakalar gülüşmeler çok keyifli anılardı bunlar

Gelinin çeyizini bir arabaya yüklerler sıra sandığa gelince

Evin küçük kardeşi çıkar sandığın üzerine bahşişini almadan inmez

 

Vakit gelince gelinin başı yöresel kıyafete göre bezerler bel kemeri

Gelinin abisi tarafından üç kez açılıp bağlanır yüzü kırmızı duvakla

Örtülür başına da bir küçük cep aynası takarlar kolundan tutup

Üç kez ocak başında dolandırırlar hakkınızı helal edin demektir gelini

Dış kapıya çıkarır kolundan tutar kaynatayı çağırırlar çok ağır bahşiş

İsterler ya at ya silah gelecek araya saygın kişiler girer ortayı bulmak

İçin silah bedeli bir bahşiş verilir gelin arabaya biner daha münakaşa

Bitmemiştir yengeye kaşık tabak verilecek yol boyunca çalacak

Sağdıca bardak verilecek kapıda duvara vurup kırmak için

Kız yengesi küçük bir müjde yastığı hazırlamış oğlan tarafından gelen

Atlı konuklar açık artırma gibi yarışa girerler  kim daha ağır bahşiş

Verirse yastık ona verilir yola koyulurlar yolda yastık devası başlar

Müjde yastığını alan atlı gizleyemez o yastığı atın üzerinde sallaya

Sallaya götürür yanında ki atlılar yastığı kapmak için uğraşırlar

Yol boyunca elden ele geçer o yastık kim oğlan evine o yastığı götürürse

Bahşiş onun olur gelin evi ister uzak ister yakın olsun günden önce

Kızın yengesi kete pişirir helva çalar bohçasına kor  biraz yol aldıktan

Sonra atlılar yengeye sorur yenge hanım acıktık yenge hazırladığı

Bohçasını verir yok derse cezayı yengenin kocasına keserler

 

Oğlan evinde hayvanlar kesilmiş yemekler pişmiş at üzerinde ki

Konuklar gelinden önce oğlan evine varıp nemerini alır geri gelin

Arabasına dönerler nemer dediğim renkli renkli puşular atın

Boynuna bağlarlar o atlılar gelin arabası oğlan evi arasında at oynatır

Gider gelirler taa gelin eve varana kadar gelin arabadan inince bir kazan

Çevirip üzerine çay tabağı korlar gelin tabağı kırması güçlü olduğunu

Gösterir gelin iner kapıda kurban kesilir davul zurna eşliğinde

Kaynana kaynatayı oynatırlar o esnada ikisinin de başına avuç avuç

Un dökerler gelin bereket getirsin diye damat sağdıç bir beyaz mendil ile

Ağızlarını elleri ile sıkıca kapatırlar konuşmamak şartıyla yakın arkadaşları

İle beraber en az yirmi genç damın üzerine çıkıp iki taraf oluştururlar damadın

Eline bir elma verirler bir taraf der elmayı geline vurursan dayak yersin öbür

Taraf geline vurmasan dayak yersin  aynı muamele sağdıç içinde geçerlidir

Gelin dış kapıdan içeri girince damat elmayı rasgele atar sağdıçla beraber

Koşarak uzaklaşır sağdıcın evine girildi mi o dayaktan kurtulmuş olurlar

 

Bu yandan oğlan sağdıcını evine yakın arkadaşlardan tutar yazık sağdıçta

Damatla beraber çile çeker damat çilesinin karşılığında gelin alır yazık

Sağdıcın emeği boşa gider bizim yörede birisi birine kızdı mı emeğin

Sağdıç emeğine dönsün derler akşama kadar gençler sağdıçla damadın başına

Türlü oyunlar oynarlar bu arada gelin içeri geçer herkes oturur gelin oturmaz

Adettendir kaynata girer içeri gelin kızım sana bir inek vereceğim otur deyince

Gelin oturur etraftan  komşu kadınlar geline hoş geldin demeye gelirler gelinin

Duvağı açılmaz gelin elde öpmez öylece mumya gibi dikerler duvağın üzerinden

Gelini öpen yerine geçer oturur yengede her gelen misafirin ayağına kalkması için

Devamlı dirsekler kalk misafir geldi gelin kalkmasa yengeyi ayıplarlar  çünki

Gelin duvağın altından pek göremez gün boyunca yenilir içilir akşam olunca

Yine davul zurna eşliğinde damadı sağdıç evinden aynı şah töreni ile düğün evine

 Getirirler eğlence başlar oyunlar oynanır sıra takı törenine gelince

 

 Ortaya  kırmızı duvaklı bir tepsi konur düğün çığırtkanları tarafından her kes

Takısını verir onlarda bağıra bağıra falancadan bu kadar takı Allah bereketini versin

Der tepsiye atarlar bu işlemden sonra düğün sonlandırılır gelin odasına getirilir

Kucağına bir oğlan çocuğu oturturlar ilki oğlan olsun diye yufkanın arasına şeker

Büker eline verirler eli bereketli dili tatlı olsun diye yenge damadı ister

 

Damat sağdıcıyla birkaç yakın arkadaşları yengeyle gelinin odasına gelirler

Kızın yengesi yine önceden hazırlayıp getirdiği bohçasını açar bir sofra donatır

Gençleri damatla beraber sofraya buyur edilir yerler içerler her kes elini cebine

Atar gönlünde ne koparsa o sofraya bahşişlerini koyar çıkarlar yenge bir bardak

Şerbet yapar adettendir yarısını kıza kalan yarısını da damada içirir odadan çıkar

Gelin damat üç gün boyunca o odadan hiç çıkmazlar ev halkı o üç gün boyunca

Damada geline kırallar gibi hizmet ederler  çok titizlikle en leziz yemekler çerezler

Envai çeşit meyveler sofranın biri gider biri gelir üç gün sonra kızın yengesi

 

Ev halkını toplar ben gelini eve çıkaracağım

O evde birkaç yakın konu komşu akraba büyüklerini çağırır bunun adı

Duvak temaşasıdır gelinin yüzü kırmızı duvakla örtülüp el öptürülür bu arada

Yenge yine bahşişini alır hayırlı olsun der ev halkından helalık alıp ayrılar

Zavallı gelin o ev halkıyla baş başa kalır ailelerin zihniyetine göre kimisi

Döküldüm saçıldım der geline kıymet verir iyi davranır kimileri de o kadar

Masraf ettim der geline köle muamelesi yaparlar bu şansa kalmış bir iş

Bu yazdığım anane usul bizim zamanımızdaydı şimdi tabi ki her şey değişmiştir

Sıkıntılı günlerimizden hariç o eski usulün her şeyi çok güzeldi güzellikler vardı

 

Değerli okurlar başınızı ağrıttım o güzel anıları yazmak geldi içimden

 

BESDİ CE

( Karsta Kıs İsteme Usulü Ve Kına Düğün başlıklı yazı bestikoc tarafından 2.05.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.