Başı elleri arasında bir kadın durur.
Yanına vardığımda gözyaşı sel olur.
Bağrına basar okşar sever saçımı,
Durmaz anlatır evlatlarını.
Huzur evinin karanlık koridorlarında,
Şerife teyzenin iniltileri arasında
Bir ud nağmesi gelir kulaklara.
Zeki Müren si bir ses,
Yada üstad Şekip Sönmez...
Bir tarafta da Ülker teyze,
Bir hoş olmuş bu günlerde.
Hayırlara vesile olur inşallah,
Allah sabır versin Burhan dedeye....
Hasta bakıcılar hemşireler,
Koşturan koşturana,
Rahmetli olmuş İsmet amca.
Ve daha onlarca...
Bu acı, bu gözyaşı,
Hiç bitmeyecek sancı
Gelip geçecek daha bir çok yolcu...
Yemekhane desen devlethane
Amirinden memuruna, çalışanından yaşlısına,
Kimseyi memnun etmese de
Huzur evinin yükünü taşır.
Aldığı maaşı görde şaşır.
sihirli bir eli bekleyişler,
Gerilmiş sinirler.
Uzun uzun gecelerde sabahlara kadar emekleyişler....
Ah ihtiyarlık çocukluğum gibi,
Bitti sanırsın
Oysa bir türlü gelmez dibi.
Durup düşünüyorum beynimi çatlatarak,
Bu koca koca çocukların nerede sahibi ?
Nerede sahibi ?...
Mehmetali Gök