Sonu olan dünyada sonu yokmuş gibi yürüyoruz

Menzilde mutluluk bekleyenlere varmamak için bekliyoruz

İki dünya arasında yaşan biz kullar bu dünya için yaşıyoruz

Şimdi sen söyle sen duy kimse duymaz şaşırmıyorum yaşıyoruz

Sıkı poyraz yel ile gelen eceli hiç düşünmeden keyif çatıyoruz

 

Ölüm geçidi her an ayağımızın altında kaymak için bekler

Kullar düşmüş nefis şeytan peşine ölümü kim önemser

Ölüm geçidini atlayınca geçecek sanan kul aptalca gülümser

Desen köylü perişan işçi memur çalışan perişan duyulmaz kavga ediyoruz

Sıkı poyraz yel ile gelen eceli hiç düşünmeden keyif çatıyoruz

 

Gönül dallarını kırarız arsızca birer birer düşünmeden

Vicdan satılmış beş paraya bilen yok yaşar izan etmeden

Fecrin alevi gibi yakılır ömürler kimse görmez keyif sürmekten

Sıkı poyraz yel ile gelen eceli hiç düşünmeden keyif çatıyoruz

 

Kul Mehmet’im şehrin en mutlu yeri şehrin kentin kenar mahalleleri evleri

Satılmamış vicdan onur dimdik ayakta gönülde yaşar hep birileri

Uğrayan olmasa da çamur olsa da sokakları gönüller uğrar gönüllere niyetler temizdir

Ömür kervanında sona koşanlar feryat ile giderken, burada gülümser gider

 İşte bu mahallede evlerde sıkı poyraz yel ile gelen eceli,

Gülümseyerek karşılama onu düşünerek ahiret için, gönüller için yaşanılır

Mehmet Aluç

( Sıkı Poyraz Yel İle Gelen başlıklı yazı kul mehmet tarafından 21.04.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.