''Sonbahar'dan eylül'ü çıkarabilseydim eğer gözlerinin yeşilini de aklımdan atabilirdim.''

           Sıradan bir eylül akşamı, bir kalbin içinde hep aynı mevsimi yaşatır mı? Yağmurların gözlerime düştüğü, rüzgârın saçlarımda dolaşan son günleri, aşk ve sevgiye inancımı yitirmiş yüreğimin sessiz çığlıklarında ona rastladım.

            Ben eylül’de dönerim bu hüzün şehrine, sarıdır rengi, yeşilin solmaya direndiği aydır. Ne zaman İstanbul'a eylülde dönsem içimi bir burukluk kaplar. Üzüm gözlerimde nem, kalbimde coşkusu bitmiş ritim, yalnızlığın soğuğu değen solgun yüzümle bir başıma yürüdüğüm yollarıdır İstanbul.

           Bilmezdim ben de hiç bitmeyecek bir mevsime yürüyeceğimi. Bilemezdim kalbimde dökülen eylül yaprakları gibi sararıp kimsesiz sokaklara düşeceğimi. Hiç düşünmedim eylülde güneş doğarken yüreğime kara kışı getirip gideceğini.

          Baharın diğer adına uygun gelen adımlarının ona zıt gidişiydi eylül, hüzün döken satırlarıma başlangıç yazdan kalan son günleri geride bırakırken bilemezdim yaza yaza bitmeyecek bir mevsime yürüyeceğimi.

          Yaşamımı değiştiren öylesine bir zaman başlangıcı değildi. İçim eylülde dökülmeye başlayan kuru yaprak misali hergün azar azar solarken kahvesi düşüyordu gözlerimden. Yaz mevsiminin sonu dudaklarımın çatlamasaydı ona rastlayışım. Bir eylül akşamında açıldı kalbime onulmaz yara. Susuzdum yalnızdım. Aşkı gözlerinden ağır ağır yudumlamıştım…

( Eylül Yaprakları başlıklı yazı Birgül tarafından 8.04.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.