Belli ki önceden, ferman yazıldı,
Sınır boylarına, asker dizildi,
Kimseler görmeden, gece sızıldı.
Yine yer değişir, Şah-ı Süleyman.
Yol güzergâhına, korkuyu saldık,
Nakli kubur ile duayla aldık,
İşte bayrağımız, yakına geldik,
Yine yer değişir, Şah-ı Süleyman.
İzin istemeyiz, tek yönlü ahit,
Mermi atılmadı, tüm dünya şahit,
Mükemmel olurdu, vermesek şehit,
Yine yer değişir, Şah-ı Süleyman.
Bayrak indirmeden, bayrak dikildi,
Türbe yapılmadan, türbe yıkıldı,
Zihinlere birçok, soru takıldı,
Yine yer değişir, Şah-ı Süleyman.
Kimseler görmeden, tel ile örük,
Gidilecek kesin, yangına körük,
Gezmeyi severdi, dediler yörük,
Yine yer değişir, Şah-ı Süleyman.
Üç ay öncesinden yapılmış plan,
Sabah uyanınca şaşırdı duyan,
Kalmadı gizemi her şeyi ayan,
Yine yer değişir, Şah-ı Süleyman.
Mekânı cennetti, manzara göldü,
Saygı karakolu, tanklarla doldu,
Zaten ilk değildi, üç kere oldu,
Yine yer değişir, Şah-ı Süleyman.
Germeyin ortamı sayın vekiller,
Yormaz oldu artık, hayra akıllar,
Böyle gider ise, bitmez nakiller,
Yine yer değişir, Şah-ı Süleyman.
24.02.2014/Kadir KÜÇÜKKARATAŞ