Aşıksa belli olur ruhuna erişinden
Bin tebessüm yayılır her selam verişinden
Nazikçe uzanarak gülleri derişinden
Papatyadan taç yapıp takışından
Bırakınca kendini kara bahtın yeline
Okyanuslar yol olur gözlerinin seline
Roma bile az gelir; ver kibriti eline
Gerekirse dünyayı yakışından
Kâh kanat takar, uçar, nisbet yapar kuşlara
Kâh enginde kaybolur, aldırmaz yokuşlara.
Bazen mağrur bir çınar; mağlûb olur kışlara
Usulca yaprağını döküşünden
Şayet vuslat haram da hicrân basmışsa zile
Yaşamak çile olur, her teselli nafile
Deseler Leylâ'n ölmüş, feryâd-ü figan ile
Dizlerinin üstüne çöküşünden Kalan son yaprağını döküşünden