NE DOĞRARSAN ÇANAĞINA O GELECEK KAŞIĞINA

 

 

Bir bayram sabahı:

Adam banyodan karısına seslendi

 

- Mualla... Anneme gideceğiz değil mi? dedi , adam...Giyinmiş kuşanmış, saçlarını tarıyordu.

Kadın içerden seslendi:

- Merallere söz vermiştin, ne olacak aşkım? Pikniğe gitmeyecek miydik.?


............

- Kadın devam etti. Sonra çocukları da Sinemaya götüreceğim diye örgütlemiştin, Hem sizin  daireden 

Yücel beye uğrayacak, müdür yardımcısı Selamı beyleri ziyarete gitmeyecek miydik?

- Haklısın ..O zaman Anneme yarın gideriz, söz vermişken onlara gidelim,dedi adam.

Kadın kendi kendine mırıldandı:

-Hiç hesap kitap etmeden sözler veriyorsun ama, diye yakındı

Adam salona geldiğinde, çocukları boynuna sarılıp bayramını kutlamağa başlamışlardı. Kadın küpelerini 

kulaklarına takmayı başaramamış, salona girince kızından yardım istedi.

Kızı annesinin boynuna sarılıp, yanaklarından sevgiyle öptü...”Canım annem”  dedi ...Kadın sevgiyle kızını  kucaklarken birden

içinde bir şeyler kırıldığını hissetti. O kırılmanın çatırtısını ta yüreğinin içinde duydu kadın... Hani, bir  yumurtanın ağır, ağır çatlayarak  bir minik bir civcivin dünyaya merhaba deyişi var ya...Öyle garşp bir duyguya kapılmıştı kadın


Meral hanım; canım annem diyerek boynuna sarılan kızına baktı...Yarın yaşlandığım da, ben bu can parçama yük mü olacağım, diye geçirdi içinden


Ne yaptığını bilmeden ulu orta gezinmeye, gezinirken de düşünmeye başlamıştı...

Can parçam dediği kızına baktı, gözleri dolmuştu... Evdeki düzene uyum sağlayamıyor, her şeyime ayak  bağı oluyor diye

beni huzur evine göndermeye kıyar mı can parçam diye düşündü..." Yok, asla bana öyle  bir şey yapmaz, diye içini serinletti."

- Peki biz sana nasıl kıydık Anne? diye haykırdı birden... Ağlamaya başlamıştı.

Çocuklar başına üşüşmüş, merakla ne olduğunu anlamağa çalışırken , kadın içeriye seslendi...

-Feritttt!

Adam arabasının anahtarlarını almış, eşikte bekliyordu...”ne var dedi...”

-Merallerin de Selamı beylerinde canı cehenneme! Çocukları da başka zaman sinemaya götürürsün...


Kalk, haydi... Annemize gidiyoruz!



Ferit,şaşkınlıkla geri dönüp

Nee...Diyebildi...Sadece...

İlk iş huzur evine, Cemile anneye yani babaanneye gidiyoruz... Tamam mı?

Şeyy, ama, diye kekeledi adam , kadın gözlerini kurularken:

Hayat bir garip oyun, dedi .. . Ne doğrarsan çanağına, o gelecek kaşığına, demişler

Hadi, kalk gidiyoruz... diye emri  vaki söylendi. Bir yandan da çocuklarına sımsıkı sarılmıştı



Yaşasınnn diye çığlık attı çocuklar... Babaanneye gidiyoruz... Adam, gülümsedi.

Ve kadın anladı ki;


Gerçek anlamıyla bayram, ilk kez bu sene gelmişti evlerine...

Gözlerini kuruluyordu...


Adam, göz yaşlarını göstermemek için banyoya koştu... Aynanın karşısında, kilitli kapılar ardında nedenini  

bilmediği bir duygunun yoğunluğunda sevinçle ağladı... Ağladı...

Bir ara, musluktan akan su sesine karışıp giden hıçkırıkları duyuldu...



Affet beni anne diye söyleniyordu...

 

 

toynak

( Ne Doğrarsan Çanağına O Gelecek Kaşığına başlıklı yazı Toynak tarafından 2.02.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.