Ebedi iki isim mukaddes bir hatıra,
Bir mübarek vakitte yine gönlüme düştü
Gözyaşlarım süzüldü birkaç hisli satıra,
Sevda kelebekleri yüreğime üşüştü!

Bükülen dudağımdan dökülürken bin elem,
Titriyordu yıldızlar siyah geceye inat.
Şahitti sevdamıza nazla inleyen kalem,
Sabır imtihanıyla kurulmuştu saltanat.

Hasreti yaktı beden tevekküle doydukça.
Seninle aydınlandı gönlümdeki tek saray,
Sabrın kalesi oldu gün geceyi soydukça
Bulutlar perde perde, hicabından küstü ay,

Gönlümün mihrabına yüz vururken suretin,
Hüzün yumağı oldu semanın saçakları.
Yüreğimi boyarken o muazzam siretin,
Gözyaşımla yıkandı başkentin sokakları!

Bir mahzun bir şımarık kımıldarken yaldızlar,
Acı hatıraları aklımdan siliyorum.
Gönlümün gökyüzünü desenlerken yıldızlar,
Ben seni senden değil Rabbimden diliyorum!
Hakka kavuştuğum gün benimsin biliyorum

30.10.2009 Ankara /Zührenin Ağladığı Saatler...
K/argülü ALMILA
Sevim Yakıcı (çakıcı)

Bu şiirin hikayesi:
Zührenin ağladığı saatlerdi ve an- karaydı
Mukaddes dualarla kımıldarken dudaklar uzak sayılan mesafler ayak ucundaydı
Bir tek ay şahitti zümrüt damlalarla mühürlenen kirpiklerin sakladığı hatıraya
Uzakta, çok uzakta yıldızlar usul usul titreşirken bir kadın,
Ruhu ezelden yaralı seven bir kadın,
Şehrin üzerinde kımıldayan yakamozları saydı
Günün battığı yerde
O vardı!
( Bir Nefeslik Saltanat başlıklı yazı Hilâllihalem tarafından 3.11.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.