Sevdim!

Yüzümü kara bir gölgenin

Bentlerinde suladım/

 

Erken soldunuz

Avuçlarımda zaman/

 

Sermaye yazıldı sözler

Etimi çaldığınızdan beri

Aynalar kırık

 

Görünmüyor gözlerim

Dudaklarım eksik

Kirpikler kuru

Geniş bir namlunun

Köşeleri namus/

Dili acı türküler

Araf’a keşkeler

Ağzım…

 

Sarı mandolin bakışlı çocuklar

Duvara süslü ölüler çiziyor

Teşnesi kırık kadın

Yüzünde gün telaşı

Dilinde ucu sönük

Er koşmaları/

 

Tükenmişlik ayini

Sevmeyi beceremedim

Adı aşk denen bencillik

Tortusuna iniyor tenin

Nefesim nefesindedir

Sıcak yaraların/

 

Gitgide bitiyorsun içimde

Çılgın alevin demlerinde

Bir oluyoruz/

Seni yazıyor saatler

Sonu gelmiş kitapların

Can ayracına…

 

Boğazıma dizili veda vuslatın

Kalbimde yeşeren çiy gibiydi

Kuzgun sevinçler…

 

Söz sende hiç;

Bende kötü bir duruşun

Vesikalığı/

 

Umursamaz gecelerin

Yaşlı yastıklarında yüzüm

Her sarılış sen

Her diriliş Araf

 

Keşke gölgemi gizleyecek

Duvarlar olsa/

Senin mezarlığında

Sonsuza…

( Araf başlıklı yazı prens tarafından 17.12.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.