Hey hayat bana gerçekleri söyle
Senin suçun yok suçluda aranmıyor
Günden güne erime içime git
Tel tel örüyorum tel örgüleri
Güneşe açan çiçek ölmeyecek

Hey sen dolu anılar el sallayan geçmiş
İnceden sesler dokur iğneden incim
Kelebek kanatlarını süslüyor Ankam
İki candan bir can çıkartır mevlam
Güneşe açan çiçek solmayacak

Hey sur’ a üflenmiş nefes
Ölümü yaşatıyor damarlarım
Sıfır tek den büyüktür ya
Su gibi ahdım olsun ölüme
Güneşe açan çiçek ölmeyecek

Hey kader hayat döner çarkına
Çark ‘ın dan sağlam ipliğim sabır
Çarkın kanatlarına çarptıkca çarkım
Yine de çark’ ını dönderir suyum
Güneşe açan çiçek solmayacak

Hey insanlar kemik arası et torbası
Büyüdükçe sünüyor yaş derisi
Mintanlar içinde kan hokkası
Yüzleri maskelerden bir çığlık
Güneşe açan çiçek ölmeyecek

Hey mülteci azgınlığın kızgınlığı
Karanlık ay ruhsuz ların bayramı
Geçire mezsem iğne deliğinden
Hayat sunuyor benli bir gelecek
Güneşe açan çiçek solmayacak

Hey sen gidişlerine say rengimi
Bir daha sebil dökülür sem yollarına
Bilesin  gelin duvağım kefenimin rengi
Ölümü bile ihanet sayarım ölümü bile
Güneşe açan çiçek ölmeyecek

Gülay GÖKTÜRK
( Güneşe Açan Çiçek Ölmeyecek başlıklı yazı GöktürkGülay tarafından 14.12.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.