MEHMETCİK (Mehmetçık Vakfı yararına bir toplantıya davetlıydım ve bu yazıyı onlar için yazdım paylaşmak istedim dostlarımla)
Gurbet Meleği

Merhabalar,

Bu güzel organizasyona imza atanları candan, gönülden kutluyorum.Ben şehit torunu ve asker eşiyim, şu anda tüm şehitlere rahmet, vatan için gazi unvanını alan başta benim amcam olmak üzere hepsine minnet ve şükranlar yolluyorum.

Mehmetçiklere gelince, benim eşim ve tüm Mehmetlere sağlık, sıhhat diliyorum. Mehmetçiklerin anası, ablası oldum zaman içinde. Onlarla ağladım, onlarla güldüm, karavanalarına ortak oldum, dertlerini dinledim.


Analar Mehmet’i askere uğurlarken, haydi evlat vatan seni bekliyor der yollar ve komutana emanet eder. Mehmet artık bayrağı için, vatanı için severek can vermeye yada alnının akıyla terhis olmaya gelmiştir. Mehmet sağlam, Mehmet imanlı, Mehmet inançlı bir askerdir.

Soğuk sıcak demez. Göğsünü siper etmiş, elindeki silahına sımsıkı sarılmış. Göz kırpmadan bayrağının dalgalanmasını seyre dalmış. Kanı olan rengi ayı ve yıldızı nasılda koruyor.

Benim Mehmet’im nöbette hafiften memleket havası mırıldanır. Yavrum, özlemiştir anasını, atasını, yavuklusunu. Mehmet’e mektuplar gelir, görülür içinde türlü türlü havadisler verilir.

Gün olur Mehmet’e kara haberde gelir, bir telefon yada bir mektup. Gelen mektupta, komutan ben Mehmet’in dayısıyım, Mehmet’in anası sizlere ömür, Mehmet’i bir kaç gün göndermeniz mümkünse, anasının cenazesi için der utanarak sıkılarak. Ah Mehmet, nasıl derim evlat Anan yaşamıyor. Mehmet şafak sayıyor, şapkasının içine tarih yazıyor. Nasıl üzülmesin, biz ondan önce evde yas ilan ederdik. Sabah oldu haydi Mehmet, haydi evlat Anacığın biraz hasta, düş yollara der yollarsın, için buruk. Mehmet’in dönüşü hüzün, hüzün geçer mi ki şimdi dersin.

Bu askerlik ve vatan borcu, namus borcu der katlanır Mehmet ve döndüğünde yavuklusunun elinden tutup anasına götüremeyecek, işte ana işte gelinin diyemeyecek. Mehmet nöbette, göz yaşları bir ırmak gibi akıtıyor ve düşüncelerini kalbindeki sayfalar kaydediyor. O anda elindeki silahı öyle bir kavramış, öyle bir noktaya bakıyor ki, göz yaşını bile silmiyor çakı gibi Mehmet.

Komutanı geliyor, ona bakıyor nasılsın evlat ? Sağ ol. Var mı bir yaramazlık ? Sağ ol komutanım. Ailenden haber var mı ? Sağ ol komutanım. İşte Türk askeri, ne kadar naif, ne kadar güçlü, ne kadar vatanperver.

Ben bunları ve benzeri olayları çok yaşadım. Mehmetçiklerle büyüdüm, yaşlandım. Sizler benim evladım, sizler benim canımsınız. Mutfaklarında yemek tarifi yaptım, ilk ben tattım. Onların elinden çaylar içtim, hasta oldum kucakladılar hastaneye yetiştirdiler. Sizleri, her birinise, sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Mehmetler ve Mehmetlerim, vatanın ve namusumuzun bekçileri, önünüzde saygıyla eğiliyorum.

( Mehmetcik başlıklı yazı Gurbet M tarafından 31.10.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu