Kurban edilmeli birkaç çocuk sesi,
-Ki o zaman 
Tanrı’ları gülmek doğuracak bacak aralarından...
Onlar,
Gittiler ya!
Sırtlarında yitik bir ülke...
Ağır olan yükü değildi,
Elbet ayakları altında ezilenin...
Onlar ,
Eğilir ancak dağ ananın eteklerine...




-biraz bizden çal dostum!




Siz,
Sürgün edilmemiş halkların,
Özgürlük türküleri ile gelin,
-ki o zaman 
Tutalım dağları ellerinden,
Yeşerelim yağmur düşmeyen topraklarda,
Diline Güneş takmış tohumları sevelim saçlarında
Sürelim boz öküzü toprağın hakkı için...

İşçi Tulumu mavisine sürün; 
ayası memleket kokan ellerinizi...
Birinci sınıf insanların;
çokluk İstanbul ve Ankara’da,
bir küfür gibi düşen yosma kaldırımlarına...




-ne o ağlıyor musun?




Ağlamıyorum -ki...
Gemilerin çok uzaklarından bir okyanus tuzu düşer gözüme...
Martıları, 
vapurların elveda çığlığında uğurlarım, 
Dizlerini döven bir ananın grev rahmine...

Sonra karaya vuruyor ayaklarım...
Burnumda sıcak mermer kokusu,
ve ayaklarımın hakkından geliyor marksist kaldırımlar...
Dur bi!
Bir kaç kül ıslatmalı bu tablada,
İzmarit grisi bir tütün daha sarmalı bu gelişe...




-kaç kere söyledim lafını bölme!




Ne diyordum?
Çocuklar ! 
-ya!
Ayaklarının tozuna bağlı bir kırlangıç kanadı,
Onlar,
Gittiler!
Öyle gülüşlerinde yağlı bir urgan...
G/örmeye yol biriken göç şehrine...
Namlu eşgaline cüzzam,
Gözleri yalın ayak büyür mermilerin sesine...

Kurban edilmemiş bir kaç çocuk kaldı mı bizden başka...



( Bir Kaç Koyun Kaldı Pazara Düşmeyen başlıklı yazı SARSINTI tarafından 8.11.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.