ıslaktır gözlerin gitmelerin sonbaharlarında
gönlümün kıyılarından bir çiğ düşer ellerime
üşür üflediğin alevlerin mavisinde
öksüz kalan duygularım
umutlarımın çaresizliğinde demirlerim
içimde tüten dumandır bakışların
bağrımın acımsı tortusuna batar
bir gül yaprağı kokusunda gamzelerin
hasretimin meltemisin kuytu şafaklarımda ılık
teğet geçer yokluğundan hayallerim çaresiz
usulca öperim yalnızlıklarının titremelerini
özlemlerimin kıvılcımlarına dokunursun ıraklardan
nemlenir cam kırıklarında umutlarım
kokun karışır kıyılarımın suskun dalgalarına
yaralı bir serçesin dallarımda şefkate ürperen
döversin kalbimin çiziklerini yalvarışlarınla
yıldızlar göz bebeklerin olur düşlerimin sonsuzluğunda
uzaklardan kanat çırparsın bahtımın talihsizliklerine
ıstıraplarım yokluğunda inler
sensizliğin ısıran hüznü bedenimde
nefesimi çalarsın gecelerimden
tükenirim
yorgunum şimdi elemlere doymuş
gelmeyeceğini örtünmüşüm
göz kapaklarım küskün gülümsemelere
tarasaydı öpücüğünün rüzgarı saçlarımı
kendinle gelmelerinde yıkanırdı çilelerim
üzgünüm şimdi
çaresiz sabrın duraklarında bitkin
sevgiyi tatmaksa maksat
ağlamayı bilmek
beklemeyi öğrenmek gerek
bir de mutluluğu ararken çile devşirmeyi
gittin olmadığın yüreğimden
vuslat sız arzularım sende kaldı
yokluğun ve acıların hala bende
Karakalem çalışması bana aittir