Soğuk bir kış gibi
titrek üşür yüreğim
Kapısı kapalı bir
odanın sessizliğinde gözlerim
Yıkılmış yolların
çukurunda ayaklarım
Ümitsizliğin bataklığında
batıyor düşlerim bana ne fayda
Kavuşmak yarına kalmadı
bugün ister gönlüm ben neylerim
Bakışlar mı donuk ben mi
hissizim sözler mi kifayetsiz
Gözler mi bekler
yarınları ağlarken diller çaresiz
Ellerim uzanırken
geçmişe yarın uzaklaşırken yanımda
Ben yolda tek başına
oturmuş yarına götürecek yolcuyu beklerim
Heyhat gelen yok giden
yok kaldım karanlıkta
Düşlerim parçalandı
dilim paramparça
Oturmak çaresizlik
kokar yolda yürümek paramparça eder dizlerimi
Coşkun yüreğim hasret
dağında kaybetti yolları
Sevgi yolunda sevginin
bana açılmaz ki kolları
Bakar körler kaplamış
yolları ovaları
Duygularım nota nota
beste yapsa ne fayda
Düşünceler param parça
firar etmiş sözler ayda
Yüreklere vurulsa kalay
parlamaz insanlığa ne fayda
Kul Mehmet sorar kalay kalay
fırçalar uçuşurken havada
Yıkılırken gönüller
yarınlar her gün güneş doğsa ne fayda
Kime sorsam zulmün
kapısını açan kim diye gösterir uçurumu
Kim açtı yollara
uçurumu bilen yok lal olan gönüllerin arasında
Mehmet Aluç