İstanbul’da bir akşam
vakti
Saat beş geçmekte
özlemleri
Sıtkı sıyrılmış
hayallerin teferruatı
Göğün derinliklerinde
gizli.
Düş birikintisi nice
gizem
Gizemlerin içinde bir
ben
Bir de hayaller yitip
giden.
Ufuk seyrelir gözümün
önünde
Katmerli acılar birikmiş
iken en derinde
Sıfatsız kimlikler
çoktan sırra kadem bastı
Eşkâli aydınlığın
Gül kokulu arka
bahçemde.
Sayısız ihtimal
Ve muteber bir
yalnızlık
Çoktan çarmıha gerildi
Hayal şehirler
Kanıksanmış tecellisi
Çoktan beri.
Kavuşan insanlar bir
yanda
Özlem haykırır kiminin
sol yanında.
Sus ve sorgulama
Asla isyan da etme
Mükellef olduğun o
sahipsiz duygulara.
Bu kadar mı kısa sunumu
ömrün
Bu kadar uzak yakın
bildiğin
Ve bu kadar mı zor
İfşası gerçeklerin.
Ne varsa görüp
göreceğim
Yitip giderken kâfir
zaman
Tut ki bir o kadar
kifayetsiz
Yürek dediğin
Var say işte
Ne gerek var izahata
Büyülü bir mecra adeta
Özlem dediğin.