1
BİR PAZAR GÜNÜ
Bu sabah,erken kalktım yatağımdan,
odamın penceresini açtığım da,
hava alacakaranlıktı,
dağların ardında,yeni doğan güneşin ışıkları,
yavaş yavaş aydınlatıyordu dünyayı,
efil efil esen rüzgar,
kekik kokusunu getiriyordu,
yüksek tepelerden,
dört bir yan, mis gibi kekik kokuyordu,
Bu gün görev sırası benim di hudut ta,
kumanyamla birlikte umutlarımı da koydum çantama,
mavzerim elimde, çantam sırtımda
'Bismillah' diyerek yol aldım nöbet yerime,
hasretinle yanan buruk yüreğimle.
Güneşin yakıcı sıcağı altında,
yorucu geçen bir yolculuktan sonra,
taşlarla örülü mevzime geldim, soluk soluğa,
bir ayağı kırık tahta sedire oturup,
sırtımı yasladım duvara,
çantamdan bir dal sigara çıkarıp yaktım,
dumanıyla bilikte, sensizliğide çektim ciğerime,
nemli gözlerle baktım çevreme,
sol yanım sızladı biliyormusun, seni düşündükçe.
Bu pazar babalar günü,
arkadaşlarım yanımda,
babalarını arayarak günlerini kutluyorlar,
benim ise babam yok ki arayayım,
halini hatırını sorayım,
hele bir de hayır duasını alayım dediğim,
babam yok ki,
Of, Allah'ım,
bu nasıl bir imtihandır bana yaşattığın
bir yanda babasızlığım, bir yanda sevgiliye hasretim,
bu dertlere, bu can nasıl dayansın Allah'ım
Asi olayım diyorum, İman'ım el vermiyor,
sebat edeyim diyorum, yüreğim kabulenmiyor
ne yapayım Allah'ım, ne yapayım,
kader deyip sineyemi çekeyim.
Bu pazar da yüreğim yaralı, dilim suskun,
gözlerim, gözlerim batan güneş gibi yorgun,
ruhum karamsar, bedenim esrik, canım ise çok sıkkın,
duygu doluyum, hani biri dokunsa ağlayacak gibiyim.
İşte böyle geçti bir pazar günüm,
bir yanımda babasızlığın hüznü,
diğer yanımda sevgiliye duyulan özlem.
E.DOĞAN