Karanlıklar örterken, karanlığı göklerde
Yokluğun makasıyla kesiyordum zamanı
Bir menzil iki adım, görülenden ilerde
Tutmuştu mutluluğun, sığındığı o anı
Ben ararken suların, ıslandığı limanı


Mabetler üstü sokak, ve ay ışığı mihrap
Gölgeler secde hali haklı çıkan geceye...
Yüzümde bir tebessüm, sensin diye ızdırap
Yansıyordu perdesiz, o meçhul pencereye
Ruhum el açaraktan, başlarken son tövbeye


Bir tanrı buyruğuydu, sırlarla gizlenmiş sır
Vuslat bütün yolların vardığı kutsal nokta
Hasretin zamansızlık, her dakika bir asır
Varlığın belirmesi, adı konmamış yokta
Umutlar duruyorken sapasağlam ayakta


Hiç sonrası olur mu, doğarken yarınsızlık
Şüphe korkuya gebe, kalır fikir tasında
Sessizlik sere serpe, dudağında o ıslık
Yürür durur bedenim geçmişin arkasında
Ki geçmiş yok oluşun, tükenmez tasasında


Bir yaramaz çocuktu, gün doğuran ufuklar
Ve vakit sensizliğin, koynunda saklı yılan
Sen ve ben misalidir, şu peş peşe soluklar
Tükendi… Tükenecek, gerisi koca yalan
Sadece bu mısralar, geceden arta kalan….

( Geceden Arta Kalan... başlıklı yazı ahmetdemir tarafından 8/5/2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.