Çölde Kelebekleri Koruyan Adam
Ateş ve kelebek… Ateş kelebeği çeker kendine.
Kelebek için ateş bir cazibedir. Uzaktan kelebeklere güzel gözükür ve onları
adeta bir mıknatıs gibi çeker kendisine. Kelebek farkında olmadan uzaktan
ateşi kendisi için güzel bir şey olarak görür. Kelebek ateş için güzel şeyler
düşünürken ateş kendi işine bakar yanmaya devam eder ve yaklaşan her şeyi
yakar. Kıvılcımlar saçan ateş bir tuzaktır aslında kelebek için. Ateşin şakası
yoktur kendisine değen her kanadı anında küle çevirir. Çekici ve parlak olan
ateşe birçok kelebek kanat çırparak, uçarak gider. Narin ve zarif olan
kelebeğin kanatları ateşe ulaştıkları gibi yanıp yok olur.
Ateş aslında yaklaşan her
kanadı harıyla uzaktan uyarır. Kelebek için tehlike ateşin merkezinden
uzaklaştığı oranda azalır. Kelebek ateşe ne kadar uzaktaysa o oranda
selamettedir. Bu güvenli yerler kelebek için özgürce ve güvenle kanat
çırpacakları alanlar olur. İnsan ne kadar kendi fıtratına uygun davranırsa o
oranda bu hardan uzak kalır. İnsan nefsine boyun eğdiği sürece ateşin
merkezine doğru kanat çırpar.
Her günah insanı ateşe çeken bir vesiledir. Her
isyan ateşe doğru çırpılmış bir kanattır. Her sapma ateş ile kelebek arasındaki
çemberin daralmasıdır. Her günah ruhun etrafına çekilmiş dikenli bir teldir.
Her fücur kalbi karartan siyah bir lekedir. Kalp siyah lekelerle kaplandığı
oranda ruh ta ateşin zehirli dumanıyla kaplanır. Fıtri hayat otobanda normal
seyreden vasıtanın durumu gibidir. Her sapma ise otobandan çıkıp patika yollara
meyletmek gibidir.
Ateşin yakma alanına
giren kelebek önce kanatlarını kaybeder Böylece ateşe düşen kelebeğin geri
dönüş şansı da kalmaz aslında. Önce kanatlar gider sonra ise vücut… Tüm mesele
kanatları kaybetmemekte. Burada kanat insanın inancına ve imanına
benzetilebilir.
Birçok kelebek ışığın
etrafında adeta pervane olup durur. Kelebekler ateşe ne kadar yakın olup
dönerlerse ateşe dokunma ihtimalleri de artar. Kelebek ateşin etrafında
daireler çizerek kanat çırparken çemberi daraltmaya devam ettiği sürece
kanatlarını kaybetme tehlikesi de artar. Kelebeğin ateşin etrafındaki çemberi
daraltması aslında kendini çembere almasıdır.
Peygamberimiz bir misalde
kendisini çölde ateş yakan bir kişiye benzetmiştir. Bu kişi ateşe doğru
kendisini uçuşarak atan kelebekleri engellemeye çalışan kişiye benzetmiştir.
Peygamberimiz kendi vazifesini ve ümmetinin durumunu çok açık ve net bir
şekilde bu misalle adeta zihinlere nakşetmiştir. Resim çok nettir. Ortada yanan
ve yakan bir ateş vardır. Bu ateşin farkında olmadan kendini ateşe atan, sağa
sola uçuşan kelebekler vardır. Ateşi ve kelebeklerin durumunu çok iyi bilen ve
kelebeklerin ateşe düşmesini engellemeye çalışan bir görevli vardır. Kelebekler
yanmasın diye say ve gayret göstermiştir.
Efendimiz tehlikenin büyüklüğünü
ve yaptığı görevin içtenliğini bize çok berrak bir misalle aktarmaktadır.
Peygamberimiz kendisini uçuşarak yanan ateşe doğru giden kelebekleri
uzaklaştırmaya çalışan bir adama benzetmiştir. Efendimiz ateşe yaklaşan
kişileri elbiselerinden çekerek, bellerine yapışarak korumak isteyen bir
görevli gibidir. Bu durum O’nun ümmetine ne kadar düşkün olduğunu da
göstermektedir. O ümmetine karşı son derece merhametli ve şefkat doluydu.
“Mü’minlerden kim öldükten sonra geriye mal bırakırsa bu mal mirasçılarınındır,
her kim de geriye borç bırakırsa bana aittir.” Sözü de sahabesine ne kadar
düşkün olduğunun ifadesidir.
Bu yazıya ilham kaynağı olan
Hadisi Şerif ile sizleri baş başa bırakarak aradan çekiliyorum: Câbir ibni
Abdullah radıyallahu anh’ten rivayet edildiğine göre,
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Benim ve
sizin durumunuz, ateş yakıp da, ateşine cırcır böcekleri ve kelebekler düşmeye
başlayınca, onlara engel olmaya çalışan adamın durumuna benzer. Ben sizi
ateşten korumak için kuşaklarınızdan tutuyorum, siz ise benim elimden
kurtulmaya, ateşe girmeye çalışıyorsunuz.” (Müslim, Fezâil 19; Rikâk 26;
Tirmizî, Edeb 8)
(
Çölde Kelebekleri Koruyan Adam başlıklı yazı
Birthe tarafından
29.07.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.