1
Aşk
üzerinedir halisane yazdıklarımız. Ve yeryüzündeki bütün güzelliklerin
toplandığı tek yüz olan, bütün özelliklerin taşındığı tek isim olan Küçüğümedir
bu yazılanlar.
Ötesini
ne siz sorun ne de ben bileyim.
Suizana
kapılıp da dedikodu yapmayın zinhar!
Lütfen
hüsnizanla yaklaşın yazdıklarıma!
Bir
keresinde sevdiğim kıza şöyle demiştim "Tek
dayanağım senin sesin oldu." Bir madendeydim ve göçük altında kalmış
gibiydim. Işık yoktu, nefes yoktu, çıkış yoktu bana senden evvel. Toz içindeydim. Yüzüm gözüm simsiyahtı. Sadece senin sesini duydum "Sevdiğim adam" dedin! Bu
bana bir ışık oldu, bir nefes, bir hayat... Sonrası malum. Toz bulutu yitip gitti. Manevi
olarak altında kaldığım göçük kalktı üzerimden.
İşte
şimdi sen dışında her şey bayat. Tazeliğini senden alıyor açan her çiçek,
güzelliğini senden alıyor her canlı. Sıcakkanlı sevdiceğim! Sensiz hayat ne
bayat senli hayat ne rahat!
Kıyametler
kopuyordu dünyanın her bir yanında. Ve asıl kıyamet benim içimdeydi. Yerle
yeksan olmuştum. Güneşim sönmüştü, yıldızlarım düşmüştü, yıldızlarım
tükenmişti. Karanlık sarmıştı dört bir yanımı. Derken seni gördüm bir gün.
Sonra sesini duydum. O günden sonra yalnızlığım rafa kalktı. Senliğim şaha
kalktı. Dört nala seni sevmeye başladım. Çatlarcasına nefesi bitercesine....Sen
geldin ve "Yüreği
güneş kadar sıcak sevdiğim!" dedin bana.
Kışım
yaza döndü, ayazım alaza...Ben yaşamaz mıyım şimdi sana, ömrüne sinmez
miyim,aklını deşmez miyim, kalbini almaz mıyım?
Ne
zaman hüzünlensem, ne zaman dolsam nisan bulutları gibi, ne zaman yalnız
hissetsem kendimi seni düşünüyorum, hiç kimse sevmese bile senin beni
seveceğini biliyorum. Ve sana bakıyorum böyle anlarımda; öpüyorum seni ve
kokluyorum, sarılıyorum sana ve rahatlıyorum.
Sana
bu kadar mı dolmuşum, bu kadar mı odaklanmışım!
Şimdi daha iyi anlıyorum. Ve
biliyorum sensiz gecen bir dakikamın bile olmadığını...
Karanlığı
veren Rabbim aydınlığını da veriyor. Derdi veren Rabbim dermanını da veriyor. Sensizlik
derdimmiş dermişim, senlilik dermanımmış bilmişim.
Bir
okyanusun en dibindeydim. Çürümeye yüz tutmuştum. Yaralarım tazeydi ve açıktı,
yakıyordu okyanusun suyu canımı. Sonra seni gördüm nefes oldun bana, can oldun.
Ne de yaşam doluyum, içim dışım seninle dolmuş.
Seni
sevmenin bahtiyarlığını yaşıyorum.
"Ben sana mecburum bilemezsin
Adını
mıh gibi aklımda tutuyorum" diyen
ATTİLA İLHAN gibi düşünüyorum. Sevdiğin adam olmanın
haklı gururunu...
Hep
bendesin, Rabbimin bir emaneti gibisin. Seni sevmeye kıyamıyorum. Sana bakmaya
doyamıyorum. Ya aklımdasın, ya fikrimdesin! Ya gözümdesin, ya özümdesin! Ya kalbimdesin, ya dilimdesin! Ya işimdesin ya
işvemdesin! Her şeyimdesin.
İşlemişsin
çıkmaz boya ile canıma! Girmişsin iyi huylu bir ur gibi beynime! Kalbimin tek sahibisin. Seni sevmeye ruhsatım
var. Ruyı zeminde senden başkasına bakmamaya ahdim var.
Aklımı
alan yâr!
Saklımı
ayan eden yâr!
Söyle
ben seni nasıl seveyim daha?
Var
mı bir isteğin, bir sevilme şeklin!