Korku duvarları tek tek yıkılıyor.
Bilindiği gibi yarım asırdır korku duvarlarıyla yaşıyorduk.
Batıda Yunanistan, Bulgaristan duvarı.
Güneyde Suriye duvarı.
Kuzeyde Rusya ve peykleri duvarı.
Doğuda İran duvarı.
Çevremiz adeta korku duvarlarıyla çevriliydi.
Her zaman bu korku duvarları geleceğimizi karartıyordu.
Dünyamızı daraltıyordu.
Yaşamımızı sınırlıyordu.
Fakirliğe ve yoksulluğa mahkûm ediyordu.
Çevremizdeki geniş pazarları görmemize engel oluyordu.
Korkular tüm çevremizi adeta Çin Seddi gibi perdelemişti.
Söylenmese de tam bir demir perde ülkesiydik.
Hiçbir komşumuzdan emin değildik.
Hepsiyle düşmandık.
Hepsi Türkiye’nin işgali ya da bölünmesi için çalışıyor sanıyorduk.
Bütün planları bizim üzerimize idi.
Fakat bizim her nedense onlar üzerine hiçbir planımız yoktu.
Korkmaktan öte çaremizde yok görünüyordu.
Aldığımız tek tedbir Türk halkına Türk propagandası yapmaktı.
Uzun yıllar bununla oyalandık.
Hep savunmada kaldık.
Durmadan başkalarına kızdık.
Komşularımıza öfkelendik.
Hâlbuki bütün komşu devletler bizden kopmuştu.
En az dört yüz yıl yönettiğimiz halklardı, topraklardı.
Yani tanıdığımız bildiğimiz yakınlarımızdı.
Akrabalarımızdı.
Kısaca bizim hinterlandımızdı.
Buna rağmen korkularımız bir türlü geçmedi.
Komşularımızla maalesef sağlıklı ilişkiler geliştiremedik.
Belkide böyle isteniyordu.
Şimdi bakıyoruz Ruslarla olan korkularımız geride kaldı.
Yunanistan ve Bulgaristan’la olan korku duvarları kalktı.
Suriye ile olan korku duvarımız ise kökünden yıkıldı.
Ermenilerle olan korku duvarları ise kalkmaya namzet.
Bunun için Ermenilerin Karabağ’ı işgaline son vermesi gerekiyor.
Bu gerçekleştiğinde Ermenistan duvarı da kalkacaktır.
O zaman önümüz Çin seddine kadar açılacaktır.
Birde kendi içimizde ördüğümüz korku duvarları var.
Onları da aşmak mecburiyetindeyiz.
Bu gün bunların emareleri görülmeye başladı.
Türkiye buna muktedirdir.
Yeter ki gücümüzün farkında olalım.
( Korku Duvarları başlıklı yazı İ.Sarıçay tarafından 21.10.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu