Hasret vardı gönül bahçemde
İçimi kanatan bir pençe
Bazen ok olup saplanan
Bitmek bilmeyen gecelerde,
İki göz bakardı ardım sıra,
Kör olası parmaklıklarda,
Yoktu içinde bir testi
Acı keder ve hüzran vardı
Sabahlar olmazdı
Biz gecelerde yaşardık,
İki çıplak vücudduk senle,
Var olma gayesinden soyutlanmış,
Arsız aşklarımıza gam vurarak,
Yıkmak istiyorduk hayatlarımızı
Ağlama hasretim ağlama ,
Hasretime karalar bağlama
Bakma sen bukadar masum,
Parmaklılar sana bana zindan
Hasret ektim gönül tarlama
Bitecek elbet diye gös yaşlarım,
Kan ağlayan kalbimle besledim
Geleceksin diye hasretime hasret ekledim
Geçmezmiş orda günler,
Hatırlamazmış insan ayları yılları,
Elinde tesbihle sabır çeker
Hasretine hasret ekermiş.
Eğmesin başını zindanlar
Kaybolmasın gönlünden umut
Aldırma sen parmaklıklara
Elbet görür gözlerin gök yüzünü.
Karaydı gözlerin, kaşların,
Ay gibi parlamazdı yüzün.
Azda olsa vardı saçın sakalın,
Öyleydi bende ki son süetin,
Günler cabuk geçmez bilirim,
Yüzün gülse kalbin kan alar
Yüreğine dağlar karalar bağlar,
Bu da bitecek eminim.


( Hasret başlıklı yazı cgt tarafından 25.06.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.