Rengini hatırlamıyorum çiçeğin,solmuş yapraklarını,kurumuş toprağının bir yudum suya susuz kalmış ,bükülmüş boynu kalmış hatrımda.Güneşten yorulmuş,yanmış,kurumuş toprağı kalmış hatrımda.

Ayın kaçıydı,hangi yıldı hatırlamıyorum. Günlerden pazartesi;en sevdiğim çizgi film televizyonda.Yemekte balık ve salata,meyvelerden üzüm sofrada.
Dışarıda deli gibi yağmur yağıyor.
      Eski,aşınmış,üzerine yazılar yazdığım televizyon dolabı tam karşımda. Gökgürültüsü ve şimşek sesleri arasında sıkısıp korkudan titreyen bedenimle,kulaklarımı tıkayıp sessizce şarkı mırıldandığım o pazartesi akşamı.
Küçük ellerimi kalbime bastırdığım,dualarla yüreğimin korkusunu bastırdığım o gece;rengini hatırlamadığım solmuş,kurumuş,bükülmüş o çiçek gibi hissediyordum kendimi.Umutlarım,hayallerim küçücük yüreğim ümide hasret.
Korkularım deniz olmuş dalga dalga yürümüş üstüme,yüzmeyi bilmiyorum.

Düşlerimi,gülüşlerimi,geleceğimi yırtık bir ayakkabının yenisi ile değiştirileceği umudu gibi erteledim yeni bir güne.
Hayatımızın darmadağın oluşunu çıkmaz bir sokağa benzetmiştim çocukça düşüncelerimle.
Ya gelmezse...Ya hiç dönmezse artık...Ya hiç göremezsem bir daha... Asla...
Lunaparktan dönüşümüzü hayal ettim gözlerimi kapatıp.Küçücük ellerimle parmağını tutup,şarkılarla eve döndüğümüz günü düşledim.

Korku bedenimde akan kan gibi dolaşıyordu,ayak parmaklarımdan saçlarımın diplerine kadar hissediyordum korkuyu. Misketlerim ,aylarca biriktirdiğim gazoz kapaklarım,defterime özenle yapıştırıp sakladığım pullarım...Kucağıma doldurup önümü görmeden yürüdüğüm çekirdeklerim dökülürse yerlere.Ve ben paylaşamadan elimden düşerse avuç dolusu şekerlerim.

Bir dilim ekmek gibi;üzeri şekerli.Yemeye kıyamadığım,bitirmekten korktuğum,tadına doyamadığım,umut gibi;bekleyiş.Ben bir pazartesi sabahı yitirdim dudağımdaki gülümdemeyi.Bir pazartesi aldılar seni bizden.Ne zaman döneceğini bile bilemedik günlerce.
Yitirdiğimiz yalnız sen değildin,seninle birlikte umutlarımızı,hayallerimizi,seviçlerimizi,senli gün ve gecelerimizi de yitirdik.

Bekledik,elimiz göğsümüzde.Yağmuru bekleyen çiçek misali, dalgayı bekleyen kumsal misali, güneşi bekleyen toprak misali.Bekledik yılmadan,usanmadan,bıkmadan.Elimiz yüreğimizde,yüreğimiz ağzımızda bekledik.


( Bekleyiş başlıklı yazı gonulgozu tarafından 10.06.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.