Onu
O halde görünce
İçimin
Titrediğini hissettim
Ne sevine bildim
Ve ne de üzüntümü
Belli etmek istedim
Derin bir teessürle
Gayret ettim
Ne konuşacağımı
O an bilemedim
Fevkalade şaşkın
Ve tedirgindim
Can, canan, umut
Bir vakte kadar dedim
Yaşansa bile kalbin
Hicranını hissettim
O hayat dolu, kanlı canlı
Olan insanla irkildim
Ne kadar mahzun
Bir edası vardı
Suskunken
Başı öne eğikken
Dil kendi
Haline çekilmişken
Bu zamanda
Kelam
Ayan olmak istemez
Meram kar etmezken
Gözler dalıyor,
Zihin başkalaşıyor
Hal bırakmıyordu
Ne derin
Muhabbetim vardı
Fakat halim dünyalaştı
Her zaman
Arz talep dengesi için
Mesai harcanıyor
İnsana has özellikler
Ve değerler
İhmale alınıyordu
Bu minval üzere
Hayatı ikmal edenden
Vefa bekleniyor
Samimiyet isteniyor
Sadakat adına
Sualler tetikleniyordu
Helal kazanç adına
Gönüllü köleliğe
Razı olmak ne acıydı
İltimas ve torpil
Ayyuka çıkmıştı, hak
Ve adalet yalnızlaştı
Böyle bir medeniyet
Ve asriliğin kime
Ne faydası dokunurdu
En yakınlar dahi
İhmale alınır olmuşlardı
Hamiyet için her an
Hizmet edilmesi gereken
Anne ve babalar
Hizmetimize adanmıştı
Garip bir yarış başlamıştı
Var olmak ve başkaları
Gibi yaşamak için
Ama ne tuhaftı
Hak ve adaletin olmadığı
Zeminler adeta
Masum için tuzaktı
O can
Yıllara sâri arkadaşlığım
Bulunan adam amansız
Hastalığa yakalanmış
Hayli zamandır
Çaresizlik içinde
Ve hak olan vaktini
Beklercesine sahipsiz kalmış…

Mustafa Cilasun
( Başı Öne Eğik Ve Suskundu başlıklı yazı Yazan Adam tarafından 30.05.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.