“Aynazsız bir güne uyanıyor bahar;

Ne kuşlar saçını tarıyor/ne kelebekler mutlu…”

 

Söyle ki!

Baht denilen kalelerin önünde

Yanılmalar olsun/

Yoksa içime sığmaz bu acı

Sevdasız iklimlerin kızı

Bahtsız saram/

Rozam…

 

Bu mektuplarım;

Çölsüz zamanlara gebe

Niyet okuma değil/

Bunu bil…

Sözlerinle verdiğini

Gözlerine aktarmak

Bir yağmur çisesinde

 

Doymak toprağa/

Hani yaz çığlıkları

Üstünü kurutur ya acının

Ve fesleğenler kokular sözleri

Çabam ayrı umutların gebesinde

Bir eylemek zamanı…

 

Zavallı yanımda

Yeşillenen aşkın

Kuru gürültü değil

Bu saçlar yürekte ağardı

Gelip gidememenin hüznü

Tutam/tutam yoldum iç açılarını

Sevdanın…

 

Gelme eylül!

Bu kez gazeller sarı

Ufak yaramazlıklar yok

Kahve fincanları dönük

Kırık sandalye çürük

 

Ağır gelir kuzum

Son kez öpüşlerin ziyası

Üstüne tutturulmuş

Kalp yarıkları

Ellerim gün karası

Emek teri alnım

Saçların kokar

İklimimde…

 

Gidiyorum!

Son kez bakışların

Demlense tadımda

Buruk bir çay tadında

Üflerken/

 

Nefesin nefesime…

 

 

( Sara Rozaya Mektuplar-5 başlıklı yazı prens tarafından 28.04.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.