SÜKÛT-U HAYAL




Demek ki gidiyorsun geri dönmemesine
Öyle ise hazırlan git yolundan eylemem
Sükûtuma bürünüp yangın sönmemesine;
Bir avuç küle dönsem tek kelime söylemem


Mahşeri yüreğimde yaşıyorsam sancıyla
Dönüp bakma yüzüme alaca karanlıkta
Darmadağınık halde, gücenmenin hıncıyla
And içtim düşmemeye bil ki ruhum ayıkta


Boşunaymış çabamız anılar bölük pörçük
Her bir şey yüzükoyun orda burda muallak
Hüzne tekabül eden ne varsa düne dönük
Tamir görmez değeri yerinde allak bullak


Aklımı aşındıran hoyrat düşünceleri
Saçmam ortalık yerde sakın ola dert etme
Hani, posta koyarak bakardık önceleri
Fallara da güvenip ’’ belki’’ diye diretme


Vurgun yemiş zamanın yüküyle ağır ağır
Yürürüm, zorlansam da; pes etmeden yokuşta
Vefasızlık; heybemde ağırlığınca, kahır
Yaparken göğsüm sızlar sırtıma her vuruşta


Bilemedim ne yazık bu zorlu imtihanda
Sevilmeye manidar özeldi hangi lehçe?
Bilemedim, şüphesiz; adil miydi cihan da?
Lal kesiği dilime takılmadan kelepçe.


Nezahat YILDIZ KAYA
( Sükt-u Hayal başlıklı yazı Nezahat KAYA tarafından 26.01.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu