Bu gün bir teyze gördüm,bir elinde deste çorap,diğer elinde Siyah bir çanta,
asıla asıla geldi dükkana selâm Verdi
Yavrum müsade ederseniz beş dakika oturabilirmiyim dedi.
Buyur teyzeciğim otur dedım gizliden gizliye dudakları arasında dualar mırıldanıyordu ..
Hayırdır teyzeciğim dedim neler satıyorsun nasılsınız diye sordum
Evladım çok mağdur kaldım diye söz başladı,
Teyze anlattı benim gözlerim doldu,dolduda elimden bir çare gelmedi
Gariban Teyzem önce yaşını söyledi,kızım ben yetmişsekiz yaşım da
dul sahipsiz iki toruna bakmaya çalışan Bir kadınım dedi .
Hayırdır teyzeciğim dedim,torunların Anne Babası nerede ?
sen neden bakıyorsun diye sordum .!
Teyzem eşim uzun yıllar once vefaat etti,
oğlumu ben tek başıma köy yerinde günlüğe giderek Çalıştım çabaladım büyüttüm dedi .
Oğlum okumadı dedi,serbest işlerde çalışmaya başladı.Az çok evine ekmek getirir hale geldi…
Ve birgün askerlik çağı geldi dedi.
Askere gönderdim ardından harçlık yapar diye her ay çalıştığım paramdan
bir miktar gönderdim sıkıntı çekmesine tahammül edemezdim
Benim biricik aşkım canım evladım Kocamdan geriye kalan tek hatıram dedi.
Ve devam etti askerliği bitti geldi yine bir tanıdığın yanında işe başladı .
Bende artık oğlum büyüdü askerliğinide yaptı geldi işide var dedım .
Oğlumu evlendireyim diye telaşeye düştüm …

Araştırdım soruşturdum oğluma uygu helâl süt emmiş bir kız buldum .
Oğlumunda fikrini aladım,Oğlumla kzı görüştürdüm…
Bir kaç ay anlaşma süreçleri geçtikten sonar Bu arada bizde birikim yapıyorduk düğün masrafları için .
Bana bir sabah geldi Anneciğim ben Hilâl‘le anlaştım evlenmeye hazırım dedi .
Bende çok sevindim ve kız tarafına haber verdim size uygun zamanda kahve içmeğe geleceğiz diye
Kabul ettiler kızımızın kahvesini içmeye gittik oğlumunda gelin kızımızın da gözleri parlıyordu sevinçten
Tatlı sohbetin tatlı yerinde konuyu açtım dedim ki..
Allahın emir pergamberin kavli ile oğlum Murta kızımız Hilâ'i istiyoruz dedim
Babasıda çocuklar birbilerini sevmiş istemişler bizede büyüklük yapmak düşer .
Verdim gitti dünür hayırlı olsun dedi .

bizde giderken götürdüğümüz söz yüzüklerini birbirlerine sevgi nişan simgesi olsun diye parmaklarına takı verdik
el öpmeler vesaireler derken geri döndük …
Ardan dokuz ay geçti düğünmüzüde yaptık gelinimizi evimize getirdik .
Ha bu arada Baba'sının yokluğu içimi yakıyordu ama çocuklara sezdirmiyordum .
Göz yaşlarımı içime akıtıyordum yatak odama geçince resmine bakarak ona anlatıyor,
bir yanda da ağlıyordum Dertleşiyordum.
Böylce yıllar yılları kovaladı derken oğlum bana torun vermiyordu bende utanmasınlar diye sormuyordum
Evleneli 18 yıl olmuştu bir sabah gelin hanım kızım
Anne müjde torunun olacak dedı Sevincimden havalara uçtum sanki .
Bir oğlan bir kız torunum oldu .

El bebek gül bebek torunlarıma bakmaya başladım
gelin kızıma yardımcı oldum beş altı Yaşlarına getirdik şükürler olsun
Allahımın izni ile bütüyordum Yavrumun yavrularını evimde görmek beni büyülüyordu .
Kendi halimizde geçinen bir ailemiz vardı .Bir gün acı haberle dünyam başıma yıkıldı .
Benim dünya varlığm taptığım oğlumu alacak verecek yüzünden vurmuşlardı .
Ağıtlar yaktım detanlar yazdım aylarca acısını dindiremedim .
Halada içimde kor ateşler yanıyor Sönmüyor evladımın acısı .
İki torunumun öksüz kaldığına'mı yanayım ?
Gelinim bırakırsa bizi naparız diye ona mı yanayım ?
Şaşırdım Yaşlandım dertlerim bir iken üç oldu .

Gelirimiz yok sıkıntımız var gül yanaklı oğlumu toprağa Babasının yanına yolladım .
Acım dayanaılmazdı kızım diye devam etti
Bir yandan da o yaşlı gözleri doluyor çizgili yanaklarından süzülüyordu .
Sonun da korktuğum başıma geldi .
Gelinim ben evi terk ediyorum Anne sen torunlarına bakarsın dedı kapıyı çekti gitti .
Vay başıma gelenler ben bu yaşlı halimle yaşlılık maaşımla nasıl bakarım,
bu sabileri nasıl okuturum,nasıl temizlerim diye ağladım durdum.?
Baktım ki ağlamakla olack iş değil üç kuruş paramla gitim bu çorapları,
Eldivenleri alabildim böyle dolanıyorum yavrularıma bakabilmek için,
MANİSA'nın Saruhan ilçesinin bir köyünden taaaaa buralara kadar geliyorum dedi
yılların verdiği acıların izleri güzel yanaklarına izler bırakmıştı
zor yürüyor nefes nefese kalıyordu .
Böyle güzel dertleşti duygulandı çayını içti
İzin istedi satış yapmam lazım torunlarım benden ekmek bekliyor dedi.
Yaşlı teyzem yoluna devam etti .
Bu yaşanmış manzara beni çok üzdü bakıma muhtaç bir yaşlı kadının torunları için gösterdiği çaba
bu ülkeyi çalan çırpanlara örnek olsun bu yazım kurgu değil gerçek yaşanmışlıktan alınmıştır

Gülşen SARIOĞLU
21.01.2014 İzmir

ÇARESİZİM BEN ÇARESİZ

Garibim yüzüm gülmüyor
Kimse halimden bilmiyor
Kaybettim eşim,yavrumu
...Kalmadı akraba hısım
...Çaresizim ben çaresiz

Dertler gelip beni bulur
Gelir hep kapıma durur
Su doldursam pınar kurur
...Ağardı saçlarım kızım
...Çaresizim ben çaresiz.

Benim bahtım niye sakar
Ağlarım yaşlarım akar
İki yetim bana bakar
...Hiç bitmeyen döşte sızım
...Çaresizim ben çaresiz

Oğlumdu benim sırdaşım
Kalmadı kavim gardaşım
Şimdi durmaz akar yaşım
...Böyle imiş benim yazım
...Çaresizim ben çaresiz

Gitti evimin direği
Kırıldı kolun küreği
Yanar Fatma'nın yüreği
...Böyle dertli çalar sazım
...Çaresizim ben çaresiz

Güşlen SARIOĞLU
23.01.2014 izmir

( Torunlarım Benden Ekmek Bekliyor.. başlıklı yazı gülüm35 tarafından 25.01.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu