Sağ tarafına
noldu senin? Saklıyorsun benden, öğrendim bunu. Sana şunu söylemek istiyorum,
şunu bilmeni istiyorum:
Sana bir şey
olursa bana çok şey olur. Başına bir hal gelirse benim başıma her şey gelir! Neden
demezsin bana olanı biteni? Canına değeni, tenini çizeni, ruhunu kanatanı neden
anlatmazsın bana? El miyim sana, ağyar mıyım, düşman mıyım?
Neyin
olursan olayım sana bir şey olmasın istiyorum, bunu diliyorum rabbimden.
Sana hakkım
var bu kadar cesaretim var, bu kadar inanasım var, kanasım var sana.
Gözlerine
misafir olan yüreğine ikamet eden ruhuna dadanan benim senin.
Şimdi kalkıp
bir şeyim yok deme bana?
Çok şeyin
var senin! Tek şeyimsin benim.
Canın
yanıyor mu, ruhun acıyor mu?
Sağ tarafına
noldu senin? Neden demezsin bana? “Bir
şeyim yok merak etme” demiştin oysa? Başımı yaslayacağım yere… Başımı
yaslayacağım ve saçlarımı okşayacağın yere noldu şimdi?
Bir damla
yaşın dahi mahvederken beni, bir sitemkâr sözün dahi beni kendisine mahkûm
ederken aylarca, bir ah edişin beni deli eder şimdi? Senin canın benim canım
değil de nedir şimdi? Senin gözyaşın benim gözyaşım değil de nedir şimdi?
Herkes
tutturmuş bir sol yanım ağrıyor diye. Sağ yan bu kadar ihmal edilmez bence. Sağ
yanın olaydım da o kazada darbeyi ben alaydım! Canım inan ki o kadar yanmazdı!
Şimdi sancılanıyorum, sabırsızlanıyorum, huysuzlanıyorum, tadım tuzum yok kaç
günden beri!
Sağ yanın
acıyor mu? Merhem olayım sana, serum, yara bandı… Öpsem geçerdi biliyorum,
öpsem dinerdi acısı… Silsem gözyaşlarını dururdu sancısı… Kadan belan derdin
tasan bana gelsin! Sana gülme yakışıyor, mutlu olma, sağlıklı…
Sarılsam
sana diyorum hani, şöyle sımsıkı, hiç ayrılmayacasına, bırakmaycasına vebir
ömürcesine ve seninle ölürcesine… Hayali bile mesut etmeye yetiyor beni. Ne
kadar da bandırılmışım sana, ne kadar da dalmışım sana. Yoğunluğuna yaşıyorum
seni, alım fikrim sende yaşıyorum. Yorgunluğuma değiyor sevmek seni, seni
sevmenin acemisiyim. Seni sevmeyi öğreniyorum. Öğrendikçe seviyorum sevdikçe
öğreniyorum seni. Hayranlığım ruhunun beni saran katmanlarında. Hissediyorum
sendeki beni, o kadar kuşatıyorsun ki beni… Elim ayağım titriyor, sesim
kesiliyor, rengim atıyor.
Sabah nasıl
uyanıyorsun merak ediyorum. Gece nasıl yatıyorsun… Çayı nasıl yudumluyorsun
mesela? Nasıl bakıyorsun? Nasıl gülüyorsun? İçime işliyorum seni. Ben sen olmuşum
yaşıyorum seni. Nefes nefes, ses ses yaşıyorum seni… Kana kana, yana yakıla…
Ne de
ihtiyacım var şimdi sana? Ol da kız bana, tavır takın, küs, bağır çağır hiç de!
Varlığın her halinle kabulümken yokluğun her haliyle reddimdir.
Hiçbir şeyim
olmasın varsın sen ol yeter. Ziynetim sensin, kıymetin, makamım mevkim varsa
itibarım, hünerim marifetim sensin.
O kadar
beceriksizim ki! Aşkı yüzüme gözüme bulaştırıyorum. Bir çocuğun çikolatasını
yüzüne gözüne bulaştırması gibi. Ama
devam ediyorum sevmeye. Bu halimi hoş gör, acemiliğim çok ama bunların
üstesinden gelen, derinden ve içten gelen bir şey var bende. Tutamıyorum
içimdeki seni, duramıyorum. Beni sana iten bir şey var içimde, beni sana çeken
bir şey var.
Sana bir şey
oldu mu daha mı hüzünlü oluyorum ne? Daha mı sinirleniyorum kendi kendime? Sarılıp
kalacağım yere…
Canın acıyor
mu şimdi?
Çiziğin dahi
olsa yüreğime atılır, sıyrığın dahi olsa ruhumadır.
Neden demezsin
bana, yabancı mıyım, el miyim sana?
Hani bir gün
canım yanarsa sensizlikten yanar.
Gerisi canımı
yakmaz inan! Hastalıkmış, yaralanmaymış, berelenmeymiş boş…
Ben galiba
sensizliğe dayanamıyorum artık! Duramıyorum sensiz, edemiyorum, yapamıyorum.
Ben galiba sana
çok pis âşık olmuşum.
Pise bak
deme sakın!
Aşı falan da
istemiyorum. Yanayım yakılayım öksüreyim tıksırayım ama seni seveyim tek!
Sana bir şey olmasın bana olsun.
Sağ yanından
öpüyorum seni şifa niyetine.
Sağ yanında
gör beni aşk niyetine bir ömür boyu.