"Kılıbık" dese de dostlarım bana,
Evdeki işleri görüşüm zevkten,
İnsan kıyar mı hiç candaki cana?
Hanıma yatağı serişim zevkten.

Yoktur üzerimde baskıdan eser,
"Canım sen yap" desem yâr bana küser,
Olsa da elinde oklava, keser,
Her gün hazır olda duruşum zevkten.

İçinden geçenler belli gözünden,
Bazen bin parçadır düşen yüzünden,
O benim herşeyim çıkmam sözünden,
Uğruna kendimi yoruşum zevkten.

Üç gün uyuyamam karım heslense,
Bacaklarım titrer adım seslense,
Hiç rahat edemem altı ıslansa,
Çocuğun bezini sarışım zevkten.

Hanımdan sorulur her işin başı,
Ne zaman acıksa hazırdır aşı,
Sıcakcık geçirsin diye bu kışı,
Ayağına çorap örüşüm zevkten.

Gönlüm razı olmaz onu yormaya,
Korkarım kızdırıp kalbin kırmaya,
Alıştırdı beni yaprak sarmaya,
Sonbaharda turşu kuruşum zevkten.

Evden işe, işten eve giderim,
Hanım ne isterse onu ederim,
Siyahi der bu da benim kaderim,
Karıma hizmette yarışım zevkten.
 

Hasan Ilter /
( Kılıbık başlıklı yazı Siyahi tarafından 8.11.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.