HAC ANILARI

-1-

 21 Eylül 2013 ile 25 Ekim 2013 tarihleri arasında Allah nasip etti kutsal topraklara Hac vazifemizi yapmaya gittik. Bu zaman zarfında günlük tutarak yaşadıklarımızın hem unutulmasını önlemek hem de gezip gördüğümüz yerleri başka insanlara aktarabilmek maksadıyla kaleme almaya çalıştık. Her ne kadar “Hac vazifesi anlatılmaz yaşanır” deniyorsa da biz elimizden geldiği kadar yaşadığımız bu kutsal görev sırasındaki anılarımızı yazmaya ve siz okuyucularımızla paylaşmaya çalışacağız.

Buradaki temel amaç Haccın kolaylık ve zorluklarını sıralamaktan ziyade, yaşadığımız tecrübeleri dilimizin döndüğünce yazıya aktararak gelecek yıllarda hacca gidecek olanlara bir nebze olsun yardımcı olmaktır.

İnşallah Hac için aşk derecesinde yanıp tutuşan gönüllere Allah en kısa zamanda nasip eder oraları görme fırsatı doğar. Çünkü Hac görevi insan hayatında eski kirli defterlerin kapatıldığı, yepyeni beyaz bir defterin açıldığı, Allaha kalubelada verilen sözlerin tekrarlandığı, bundan sonra verilen sözlerin tutulacağına dair bir ahitname olduğunun farkında oluruz.

İslam’ın beş şartından birisi bilindiği gibi hac’dır. Hac hür, ekonomik ve sağlık yönünden gücü olanlara farzdır. Bir başka ifadeyle İslami ölçülere göre hür, zengin ve sağlıklı sayılan Müslümanlara farzdır.

Kur’an-ı Kerimde Hac ile ilgili bazı ayetler şöyledir.

“İnsanları hacca çağır; yürüyerek veya incelmiş binekler üstünde (uzak yollardan) her derin vadiyi aşarak sana gelsinler.”(Hacc 27)

Sonra, kirlerini atsınlar, adaklarını yerine getirsinler, saldırılardan korunmuş yüce evi tavaf etsinler”.(Hac 29)

"Orada apaçık ayetler ve İbrahim'in makamı vardır. Kim oraya girerse o güvenliktedir. Ona bir yol bulup güç yetirenlerin Kâbe’yi(Ev'i) haccetmesi Allah'ın insanlar üzerindeki hakkıdır. Kim de inkâr ederse, şüphesiz, Allah âlemlere karşı muhtaç olmayandır."(Al-i imran 97)

HACCA KAYIT:

Yukarıda meallerini verdiğimiz ayetlerin çerçevesinde bizde her yönden gücümüzün yettiğine inanıp bu çağrıya uyarak hacca gitmek için karar verdik ve 5 yıl önce kaydımızı yaptırdık. Bu inançla kaydımızı yaptırdık ama ülkemizde hacca gitmek isteyenlerin sayısı milyonu aşmıştı. Hâlbuki hacca gidebileceklerin sayısı sınırlıydı.

Suudi hükümeti bütün ülkelere nüfusunun binde biri kadar kontenjan tanıyordu. Çıkar mı çıkmaz mı demeden nasipse gideriz deyip ilk adımı attık.

Hayallerimde beni büyütüp yetiştiren annemi de ilerlemiş yaşına rağmen hacca götürmek vardı. Eşim, annem ve ben 3 kişi olarak kaydımızı yaptırmış olduk.

28 Mart 2013 günü beş yıldır hayalini kurduğumuz hac, çekilen kura sonucu çıkmıştı. İnternetten baktığımda ismimi görünce sevinçten “Allah” diye çığlık attım. Çünkü yıllardan beri heyecanla bekliyordum. Çünkü Kâbe’yi ve peygamberimizin ayak bastığı toprakları görecektim. Ayrıca uzun yıllardan beri hayalini kurduğum annemi de hacca götürecektim. Beşinci yılsonunda Allah nasip etti kurada Hacca gitmeye hak kazandık. Oldukça sevinçliydim. Çünkü ben, eşim ve annem birlikte hacca gidiyorduk.

Haccı çıkanların hac paralarını isimleri verilen bankalara belli bir tarihe kadar yatırılması istendi. Ücretler Euro olarak yatacaktı. Normal hac kategorisinde gidecekler kişi başına 2700€ yatırıyordu.  Bizde normal sınıfta olduğumuz için bu değeri ilgili bankaya yatırdık. Böylece gitmemiz kesinleşmiş oldu.

HAC SEMİNERLERİ:

Hacca gitmeye hak kazananlara Haziran ayı içerisinde Paşa camiinde hac ile ilgili 2 haftalık bir bilgilendirme semineri düzenlendi. Bu seminerlerin oldukça faydalı olacağını düşünerek seminerleri dikkatle takip ettim. Seminerde değerli din görevlilerimiz hacla ilgili pratik ve teorik bilgiler verdiler. Kendi tecrübelerini anlattılar. Yaşadıkları olumlu ya da olumsuz ilginç olayları aktardılar. Çok da faydalı oldu.

 Yine Eylül ayının ilk haftalarında 2. bir seminer düzenlendi. Seminerlerde hac vazifesinin nasıl yapılacağı ve uyulması gereken kurallar çeşitli uzmanlar tarafından güzel örneklerle anlatıldı. Kâbe’nin maketi camiye getirilerek tavafın nasıl yapılacağı uygulamalı olarak gösterildi.

Bu son seminerde Hac sırasında otel oda arkadaşlarının hacı adaylarının kendileri tarafından seçilmesi istendi. Kimseyi tanımıyordum. Hemen elime bir kâğıt kalem aldım çevremdeki 4 kişiyle birlikte kendimi de ekleyerek 5 kişilik bir liste yaparak diyanet görevlisine teslim ettim. Liste oluşturduk ama hiç birimiz birbirini tanımıyordu. Neticede bir ay boyunca tanımadan oluşturduğumuz listedeki bu isimlerle aynı odayı paylaşacaktık. Eşlerimizde yine beraber aynı otel odasında kalacaktı. Listeyi oluştururken arkadaşlara şunu söyledim. “Arkadaşlar önemli bir göreve gidiyoruz. Sabır katsayısı düşük olan var mı? Ya da sabır taşı çabuk çatlayacak olan var mı aramızda dedim.” Hepsi de yok yaz sen bizi listene dediler. Bende sağımda solumda oturanlardan 5 kişilik listeyi oluşturup teslim ettim. Listede Necmettin Koparoğlu, Yusuf Mercan, Recep Kasapöz, Bilal Meriç ve bir de kendim vardı. Ne kadar isabetli oda arkadaşları oluşturduğumuzu daha sonraki günlerde aramızda oluşan dostluk ve sevgi bağlarıyla yaşayıp gördük.

Evet, bu son seminerden sonra yaklaşan hac yolculuğunu sabırla beklemeye başladık. Bu arada Balıkesir’den hareket edeceğimiz gün ve saatler belli oldu. Günler günleri kovaladı gitme zamanı yaklaştıkça yaklaştı.

KUTSAL TOPRAKLARA İCİKLER’DEN UĞURLANMAMIZ:

Hacca annem eşim ve ben üçümüz gidiyorduk. Annem Manisa’nın bir beldesinde oturuyordu. Burası Manisa’nın Demirci ilçesine bağlı İcikler beldesiydi.  14 Eylül 2013 günü atladık arabaya İcikler’e annemi almaya gittik. 15 Eylül Pazar günü sabah saat 9:00 da belde halkı her zaman olduğu gibi hacı adaylarını uğurladığı belde ilkokulu bahçesinde toplandı.   Eş dost kalabalık bir grup bizi evimizden aldı tekbir sesleriyle birlikte hacı uğurlama yerine doğru yola çıktık. Aslında İcikler’de hacı adayları camide bulunan Osmanlı‘dan kalma Sancak eşliğinde yolcu edilirdi. Fakat beldemizin merkez camisinde bulunan ve sadece hacı adayı uğurlamalarında çıkan sancak maalesef son yıllarda kaybolmuştu. Kim nereye verdi ya da aldı bütün araştırmalarımıza rağmen tespit edemedik. Dolayısıyla bizi uğurlama töreninde maalesef sancak yoktu.

Yöremizin geleneği olduğu üzere daha önceden hazırladığımız metal paraları çocukların kapması için çocukların bulunduğu taraflara avuç avuç serptik. Çevrede bulunan çocuklar birbiriyle yarışırcasına atılan paraları topladılar. Bu para serpme aslında sadaka olması amacıyla serpilmektedir. Biz kendimizi bildik bileli bu gelenek devam etmektedir. Bu para serpme olayı tören alanına kadar devam etmektedir.

İcikler beldesinde törenler yakın çevredeki birçok yerleşim alanında camilerde yapılmasına rağmen, İcikler’de her zaman ilkokul bahçesinde yapılır. Bunun sebebinin ne olduğu konusunda araştırmama rağmen bir bilgi edinemedim. Neticede topluca ilkokulun avlusuna vardığımızda belde halkı okul bahçesini doldurmuştu.

Bütün belde halkı yerini aldıktan sonra Merkez cami imamı Ayhan beyin sesli ve güzel duasına âmin sesleriyle bütün halk eşlik etti. Duadan sonra belde halkıyla tek tek helalleşerek vedalaştık ve Balıkesir’e gitmek üzere yola çıktık. Beldedeki bu uğurlama töreni beni oldukça etkiledi. Gözyaşlarımı tutamadım. Çünkü doğup büyüdüğüm toprakların insanları toplanmış bizleri kutsal yolculuğa hayır dualarla yolcu ediyordu. Uzun zamandan beri görüşemediğimiz dost ve arkadaşlarımı bu vesileyle görüyordum. Bu görüntüden etkilenmemek elbette mümkün değildi.

DEVAM EDECEK

( Hac Anıları-1- başlıklı yazı İ.Sarıçay tarafından 7.11.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.