Şimdi desem ki
dondurulmuş bir zamanın penceresinden bakıyor  annem
pasına karışmış dilimin çimen   ye
şili umutları
mavi kanat sesinde bir kelebeğin
kim ne anlar


desem ki bir de
asfaltta açan kor bir gelinciğim, inadına çamurun
içimde toprak sevinci tatlı bir sızı
sevinçlerim gri,
acılarım
kırmızı


kim ne anlar ne sorar ki
bir kuş vurulsa ötelerde
çocuklar ağlasa  ya da gözlerinden  süt gelene dek
denizler kurusa mesela
ve
dört kıtaya sığdırdığım acıları, hecelediğim kayıpları
kim toplar dağılmışlığıyla



bakma öyle kırgın ömrümü ömrüne adadığım
 yakılan mektupların, ölmüş vakitlerin kokusu burnumda
ondan sulandı  gözlerim yine, ondan buğulandı manzara
yoksa hayat halen pembe
uzanıp alacağım tozlanmış raflarda...





kendimleyin..
( Dört Kıtalık Acı başlıklı yazı Nar-ı Çiçek tarafından 11.10.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.