Sehpa

 

Sadece yaratandan ötürü...

 

 

Sehpayı attılar Yassı adaya

Öyle bir sehpaydı ki bu

Üç ayağa dikilmiş

Ortasında yağlı halat

İskemlesi bile var

Lakin üstünde tablası yok!

 

Aynı şeylere gebeyken yıllar

Postal kendi sesini gizleyecek mazeret arar

Bin bir tuzakların eşiğinde ne ocaklar sönecek bir bir

Devrilmeye namzetti o asırlık çınarlar...

 

Kıyacaklardı Ulu/canlar'da canlara

Bir kuvvet darbesine maruz sehpa ayaklarında

Toprak ana açtı bağrını içine çekti yüreğinden ağlarken

Başlıyordu yıllara serpiştirilmiş ar'ım

Bu dünya kalacaksa Cemal ya da Süleyman ağaya

Ruh göçüme hazırlanırım...

 

Kınalı kuzuların sessizliğinde

Üç ayak sehpanın tam ortasından ak mı ak ruhu pak

Beyaz güvercinler uçuşuyordu sema ya

Ve peşinden gök çatladı

İnin inim inlerken sema

Bulutlar ağlıyordu

Zembil zembil rahmet inerken doğaya...

 

Med- Cezir'ler sıklaşırken yüreğimde

Musa'nın asasını yere vurmasını bekledim

İçim cız etse de bakmakla yetindim Yassı adaya

Deniz'i gördüm

Ulaş'mak imkansız

Ne kadar Mahir olsam da beceremedim ki İnan

Gelecekte utanç duyacağımız idam sehpalarını kırmaya...
 
 
 
 
ekrem kazan
( Sehpa başlıklı yazı Ekrem Kazan tarafından 19.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.