Münezzeh bir zamanda fikrime yolculuğu Aralık yerde bulup, koyvermekti soluğu
’’Zor ’’dedim çoğu zaman zorluğunu bilerek Sırra kadem elemi konuşmaktan ar ettim Kaçık aklın damından ihmalleri silerek Melalin gölgesinde ben senden ibarettim
Iraklığın deva mı yoğun baş ağrısına? Ellerim titrek gezer ezberim darmadağın Hicrandan kenar köşe saklanışını kına Bu meyanda bilesin içten yıkılır dağın
Diz kırıp çömeldiysem sükûnet kıyısına Yoklama hislerimi uzakta bir yerlerde Umursuz tavırların kaç kulaç sayısına, Yakın kıldı kendini hatır koyduğu serde
Bilmez misin gün gelir, dile dökülen nale; Gönlü, ahvâle sorup yüreğe verir salık. Can; talan dehlizinde düşerken halden hale Bırakıp gidemeden bakarsın alık alık
İster bil ister bilme...İnkisarın tanığı; Günahlara takılı paçayadır ithafım... Hükmü giydirmiş âlem, başka yoksa sanığı; Geçersiz nedenlerde yine kıdemli safım
Sıyır, çek al sırtımdan, bakma; eskimiş çula Selamsız sabahların ayazı koyar bana Ömrü; gam ortasında ruhu yorulan, kula; Makul, makbul duanın niyazıdır yâr bana.
( İtiraf başlıklı yazı Nezahat KAYA tarafından 8.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.