Güzelçamlı'da sabahlar çam kokusu ve kuş sesleri ile
başlar.
Günün ve gecenin tatlı yorgunluğuna rağmen Sayde ve
Kemal sabah saat altı da bu güzellikle uyandılar..
Kahvaltılarını yaptıktan sonra, hemen spor giyinip,
yanlarındaki küçük çantayada deniz kıyafetlerini koyarak
Sahile doğru yürümeye başladılar.
Güneş etkisini henüz göstermemişti. Uzunca bir süre
yürüdüler.
Zafer bir an sahildeki sitelerden birisinde harap durumda
üzerinde “satılık” levhası asılı olan bir ev gördü.
Hemen Saydeye gösterdi ve:
“Ne dersin, bu evi alalım mı? dedi. “Bu viraneyi yıktırır,
harika bir ev yaparız. Ben biraz bu işlere meraklıyım.
Projeyi kafamda çizdim bile. Teyzenin evi gibi, kocaman
terası olan, bir deniz evi yaparız burayı.
Sayde gülümseyerek “Sen istersin de ben hiç hayır
diyebilirmiyim?” diye yanit verdi. Hem ben burayı çok
sevdim. Yalnız ne ile alıp ne ile yapcağız bir tanem.
-Canımsın, benim halen biraz birikmiş param var,
düğün masrafları tahminimden az tuttu. Gerekirse
Biraz da kredi çekeriz. Satın aldıktan sonra gerisi
kolay, yavaş yavaş bir şeyler yaparız.
Sayde bir an duraksadı. Sonra ama annem, annem
İzmir'den uzaklaşmamızı pek istemez sanırım.
Biliyorum aşkım, sürekli burada kalacak değiliz ki,
zaten dükkanı uzun süreli bırakamayız, yazın bir kaç
ay, bir de belki kışın hafta sonları bile gelebiliriz.
Biraz sonra evin üzerinde asılı bulunan levhadaki
telefon numarasından ev sahibini arayarak adamla
ertesi gün görüşmek üzere sözleştiler.
Mutlulukları iyice artmıştı, sanki evi satın almış
gibiydiler.
Denizin kıyısına geldiklerinde Zafer karısının
çenesini kaldırarak gözlerine baktı ve "sen
bir çiçek gibisin' diyerek kendisine doğru çekti.
Sayde ise gülümseyerek o halde sen de su gibisin
Cevabını verdi.
Zafer bu cevaba şaşırak neden diye sorunca
Bir hikaye anlatacağım dedi Sayde
-Ama önce bir konuda karşılıklı söz vermemizi
istiyorum.
-Elbette dedi Kemal, elbet de verelim de, ne sözü
o?
-Bundan sonra ömür boyu sürecek beraberliğimizde
bir birimize sadece "Seni seviyorum" diyerek aşkımızı
göstermeyeceğiz. Ben çiçek isem eğer her zaman suya
ihtiyacım olacak ve senin de çiçeğe tabi ki...
Bu güzel sözler üzerine Kemal dayanamayarak
söz bir tanem, söz veriyorum seni hiç susuz
bırakmayacağım. Haydi şimdi anlat bakalım şu
hikayeyi...
Genç kadın ben de söz veriyorum diyerek
eşine sıkıca sarıldı ve anlatmaya başladı.
Devam edecek
Yazan ve Seslendiren Mehmet Fikret ÜNALAN