Sayde evden erken çıkmıştı. İşe gitmeden önce Kemal'in
yanına uğrayıp akşam için davet etmesi gerekiyordu.
İçinden inşallah erken açar dükkanı diye düşündü.
Kemal ise heyecandan o geceyi uykusuz geçirmişti.
Aklında bin bir türlü soru vardı.
Yeniden evlenmek, hele Sayde ile bir yuva kurmak çok
güzel bir şeydi.
Ama nasıl olacaktı. Daha evlenme bile teklif edememişti.
Sayde'nin annesi bu işe ne diyecekti? Sayde'den
ayrılıp yalnız kalebilecek miydi?
Ya da teklif etse onlarla birlikte yaşamayı kabul eder miydi?
Ne güzel olurdu diye düşündü. Şekeri de sayarsak
dört kişilik bir aile oluruz...
Sayde hiç evlenmemişti. Acaba düğün ister miydi? Bu
onun en doğal hakkıydı. Ama kendisi bu yaştan sonra
Belki de sade bir törenle evlenmek isteyecekti.
Bu ve daha nice sorular onun uykusuz bir gece
geçirmesine neden oldu.
Sabah saat altı da yatağından kalktı ve traş olup
duş aldıktan sonra evden çıktı.
Bir müddet Karşıyaka sahilinde oturdu. Yine simit
ve peynirini martılarlarla paylaştı.
Ardından vapura bindi. Erkenden dükkana vardı.
Sayde dükkana geldiğinde, Kemal'i gitar çalarken
buldu.
Eli ile işaret ederek devam dedi. Sonra sesli
olarak ne olur çalmaya devam et dedi...
Kemal o anda Samanyolu şarkısını çalıyordu.
Sayde'nin bu işareti üzerine şarkıyı çalarken
söylemeye de başladı. Sayde de bir süre ona
eşlik etti.
Sen kalbimin mehtabısın güneşisin
Sen ruhumun vazgeçilmez bir eşisin
Bir şarkısın sen ömür boyu sürecek
Dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek
Ruhum senin kalbim senin ömrüm senin
Yıllar geçse ölmeyecek bende sevgin
Bir şarkısın sen ömür boyu sürecek
Dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek
Uzaklara kaçıversek seninle biz
Birgün elbet göze gelir bu sevgimiz
Bir şarkısın sen ömür boyu sürecek
Dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek
Şarkı bittiğinde her ikisi de aynı anda ayağa kalktı
Kemal gitarı yerine koydu.
Önce sanki bir önceki gün hiç bir şey olmamış gibi
davrandılar.
Ardından farkında olmadan bir birlerine
sarılıverdiler.
-Hoş geldin dünyam
-Hoş bulduk can, nasılsın?
-İyiyim, bir tanem, hem de anlatılmaz iyiyim.
-Ben de öyle, ama korkunç heyecan doluyum.
-Ben de, dün gece hiç uyumadım biliyor musun?
-Ben de hiç uyumadım. Hatta annem bile uyumamış
ayan oldu kadıncağıza her halde, odamdan çıktığımda
onu salonda oturur buldum.
-Aaa, söyledin mi peki?
-Evet söyledim
-Peki ne dedi?
-Sanırım sevindi. Ama buruk bir sevinç, seni bu akşam
yemeğe davet etti.
-Eyvah!
-Neden eyvah?
-Bilmem, utanırım diye düşünüyorum.
-Hadi canım ne var utanacak, ilk defa mı geleceksin?
-Hayır ondan değil, şimdi durum farklı.
-Olsun bir şey olmaz
-Sayde bir şey sorcağım, biz evlenince annen bizimle
birlikte oturmak ister mi? İnan benim için hiç bir sakıncası yok.
-Ne tatlı adamsın sen ya? Şimdi bu bir evlenme teklifi mi?
-Şey, sahi ben sana daha evlenme teklifi yapmadım değil mi?
-Eh şimdi yapmış oldun işte, bende kabul ettim gitti.
-Kemal Sayde'ye sıkıca sarıldı, canımsın, bebeğim, bir tanem
benim diyerek onu kendine doğru çekti.
Şekerse sanki her şeyin farkında imiş gibi, onlara öpücük
gönderir gibi sesler çıkarıyordu.
Onun bu hali yine gülüşmelerine neden oldu.
Biraz sonra Sayde işe gitmek üzere, dükkandan ayrıldı.
İş çıkışı dükkana uğrayacak, birlikte eve gideceklerdi.
Devam edecek
Yazan ve Seslendiren Mehmet Fikret ÜNALAN