Ağlarken sesini duydum sessizce yaklaştım.
Sevgilisi belini bükmüştü dili yaralı idi uzaklaştım.
Vuslatsızlığının acısında sürgün gözleri,
 yüreğinin isyan çığlıkları intiharın kucağında.
Tüm bahar açan çiçeklerinin yaprakları solmuştu ağlaştık,
 yüreğini dağlayan mecnunun vefasızlığında.
Tüm hüzünler üzerine yüklenmişti bulutların ağlayışıyla,
 beraberce hüzünleri paylaştık Yusuf'un kuyusunda.

Çocukluğunda sevmişti vefasız çıkmıştı.
Tüm gözyaşları sel olmuştu akıyordu yıkılmıştı.
Biraz sevinç sunmaktı amacım ben ondan dertli oldum yıkılmıştık.
Bir günah gibi sevmiştim, bir günah gibi pişman değilim diyordu gülümsüyorduk.
Harlı zindanın kucağında bakışırken beraberce güldük,
 kaplayan yüzünü sevinç anaforu ile pak pak.
Yalnızlığın mağarasında sevinç damlarken ak göğsüne ap ak.
Bir bebek gibi güldü gözleri sevinç ile  yüreğini yıkayarak.

Hüzün dolu bakışları çiçek açtı mevsimi olan kıştı. 
Nişanlı bir sevdanın can çekişi idi o bakışı ile canını yakmıştı.
Bekledim hüzün terk edene kadar yanında.
Kalbindeki sancılar doğurana kadar sevinç ile kucağında.
Mutluluk  güller açana kadar ana kucağında uçarken dudaklarında.
Mutluluğun cemresinde yere düşene kadar bekledim hüzünleri, sessizce uzaklaştım yanlarında.

( Mutluluğun Cemresi başlıklı yazı kul mehmet tarafından 10.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.