İçleri çeken tufan aşklara mercân oldu
Mehtap aydınlığında benimle el elesin
Buğse zindandan çıkıp hazza heyecân oldu
.
Tırnaktan düşen izdi; pâyeleri kayırtan
Sevgi doruklarında adetâ döşek yırtan
Gece akşamı seher aşağıya bayır tan
Doğan güneşti leyli falıma fincân oldu
.
Düşküne müptelâyım bunu ankâ bileydi
Toprağı tutan mâye göç eden kabîleydi
Kandaş kalbi katleden kinimiz Kabileydi
Aşk uykusundan kalkan cânan helecân oldu
.
Seherden tana kadar razıyım bu vâdeye
Vadedilen vatandım tanrımdan vaâd eye
Tövbe duâlarımı saklarım zilkâdeye
Özlem duyulan cândı alınmamış cân oldu
.
Silindi göz yaşlarım seyis edâlarıyla,
Kulaklarım kabarır sevgi sedâlarıyla.
Yorgunluktan bimecal bitkin abdal arıyla,
Sineme giren vaktim çalınmamış çan oldu..
.
Seni ana kazıyıp kör perçine yatırsam
Ölmeden önce ölen ayaklı bir yatırsam
İki gözüm aksın bak vallahi ayartırsam
Yoksul’un koçanında o güller açan oldu
Eye :: Sahip Koruyucu
Abdal :: Dilenci kılıklı üstü başı perişan derviş...
Zilkade ::Ay takviminin 11. ayı ( bu ayda yapılan dualar kabul olur inanışı vardır )