1
Hastaneye gittiğim o gün uzun süre ayakta sıra bekleyen yaşlı bir dede dikkatimi çekti
Elinde bastonu kalın camlı gözlükleri kamburlaşan sırtı neredeyse yere değecek gibiydi çenesi arada bir dalıp gidiyordu düşer gibi olunca bastonunu sımsıkı sarılıyordu
Kalktım yanına gittim dedecim gel otur dedim başını sallayarak titrek bir sesle sağol yavrum dedi onun olduğu bölümde çok hasta yoktu ama dede neden kapıda ayakta bekliyordu
Doktorun kapısını çaldım afedersiniz dışarı da yaşlı bir dede var ayakta zor duruyor neden çağırmıyorsunuz neredeyse bayılacak dedim doktor bey bana o hastamızın gözüne ilaç damlattık içerde beklemesini söyledik otursun diye dinlemedi birazdan alıcaz zaten dedi nesi var dedim gözlerinde önemli bir rahatsızlık varmış çok az görüyormuş üzüldüm ve çıktım dedeyi aldılar içeri ama çıktığında dede çocuklar gibi ağlıyordu öyle çok ağladı kı fenalaşıp bayıldı tüm doktorlar yığıldı başına yarım saat sonra dede kendine geldi oturttular koltuğa su verdiler susuzluktan kurumuş gibi içti kana kana suyunu dede reçeteyi eline verdiler sen gidebilirsin dediler dediler de benim dikkatimi çeken şey dedeyi hastaneye getirenler nerede
Kimseler yoktu yanında dede gitmek için ayağa kalktı düşecek gibi oldu koluna girip tuttum dedecim yanında kimse yok mu dedim dedem var olmaz mı dedi altı evladım var hepsi işinde gücünde yanımda bir tek Allah var yavrum Allah yük oldum hepsine yavrum rabbim kurtulsalar benden Allah canımı alsa da diyerek ağlıyordu bu kırgın üzgün yalnız küskün dedem dedim bir dakika bekle burada yiyecek alıp geldim bunları ye dedecim dedim titreyen elleriyle poşeti geri itti bana istemem dedi açlıktan dudakları kurumuş zor konuşuyordu dede anladım ki dargın ve küsmüştü adeta hayata hayatındakilere bastonuna dayanarak bebek gibi küçük adımlarla otobüs durağına yürüdü dede dedim taksiye bindireyim seni doğrulup bana ağlayan yaşlı gözleriyle yok yavrum ben geldiysem gidebilirim dedi para uzattım elimi ters bakışlarla geri itti bırak beni kızım bırak rabbimle baş başa o benimle yarı yolda bırakmaz rabbim beni dedi ve yürüyüp gitti çok çok canım yanmıştı bu dedeye gözlerimden yağmur gibi akıyordu yaşlar tam hastaneye geri dönmüştüm ki acı bir çiğlık la bağırdılar dede bayıldı dede bayıldı koştum baktım az önce konuştuğum dedeydi inanılır gibi değildi dede kendinden geçmiş boylu boyunca yolda yatıyordu doktorlar geldi hemen kontrol ettiler sonra acil götürürler diye bekledim bir doktor anlamadığım bir kelime söyledi oradan birilerine yaklaştım sordum n diyor doktor dede ölmüş yakınını soruyor
Ah dedem nasıl yandı yüreğim
Hem çok susamıştın
Hem de aç gittin
kana kana
bir suyunu bile içemedin
Son anlarında
ne sevenin vardı yanında
Nede can yoldaşın
yaktın yüreğimi
canım dedeciğim